İSTANBUL (İGFA) – Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) datalarına nazaran, kredi borçlanmaları geçen yıla nazaran yüzde 54 arttı. Bu artış, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı yıllık enflasyon oranlarının altında kalmış olması, gerçek manada borçlanmanın azalmış olduğunu gösteriyor. Karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya nazaran kredi borçlanmaları, aralık ayının son haftasında 11 trilyon 630 milyar TL düzeyine yükseldi. Geçen yılın tıpkı periyodunda bu sayı 7 trilyon 568 milyar TL idi.
Tüketici kredi borçlanmaları yüzde 40 arttı
Geçtiğimiz yılın tıpkı devrinde 1 trilyon 83 milyar TL olan tüketici kredileri, yüzde 40’lık bir artışla 1 trilyon 513 milyar TL’ye yükseldi. Bunun yüzde 29’unu konut, yüzde 6,3’ünü taşıt, yüzde 64,7’sini de muhtaçlık kredileri oluşturdu. Tüketici kredilerinin dağılımına bakıldığında muhtaçlık kredilerindeki artış yüzde 45’le sonlu kalırken taşıt kredisi kullanım toplamının geçen yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 93, konut kredilerinin ise yalnızca yüzde 21,7 arttığı görüldü. Bilhassa konut kredilerindeki bu gerçek sakinlik, son vakitlerde hayli yükselen konut fiyatlarının gevşemesine yol açacağı halinde yorumlanıyor.
Ticari kredi borçlanmaları yüzde yalnızca 48 artış gösterdi
BDDK datalarına nazaran ticari kredi borçlanmaları, geçtiğimiz yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 48’lik bir artış gösterdi, yani enflasyonun altında kalarak gerçek manada daralmış oldu. Ticari ve başka krediler 2022 yılı sonunda 6 trilyon 38 milyar TL iken, geçtiğimiz aralık ayının son haftasında 8 trilyon 961 milyar TL’ye yükseldi. Taksitli ticari kredilerin yüzde 42’lik artışla 1 trilyon 384 milyar TL düzeyine ulaştığı görüldü. KOBİ kredilerinin ise geçen yıla kıyasla yüzde 57 oranında artarak 3 trilyon 175 milyar TL olduğu görüldü.
“Yeni yatırımlar için kredi musluklarının kısıldığını görüyoruz”
Kredi borçlanmalarındaki bu durumu yorumlayan encazip.com kurucusu ve tasarruf uzmanı Çağada Kırım, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yılla 2023’ü kıyasladığımızda gerçek borçlanmanın azaldığını görüyoruz. Bu birinci bakışta umut verici olsa da bilgilerin ayrıntısına indiğimizde umudumuzun biraz kırıldığını söylemeden edemeyeceğim. Çünkü tüketici borçlanmaları gerçek manada artmış lakin iktisadın bel kemiğini oluşturan ticari kredilerde enflasyon düzeltmeli datalara nazaran değerli ölçüde düşüş var. Bu da yeni yatırımlar için kredi musluklarının kısıldığını bizlere gösteriyor. Önümüzdeki devirde faizlerin daha da artmasını dolayısı ile kredi kullanımının biraz daha yavaşlamasını bekliyoruz. Şayet krediler tüketim yerine yatırımlara yani tüketici kredileri yerine ticari kredilere kaydırılırsa tüketiciler kısa bir mühlet acı reçete içmek zorunda kalır fakat işin doğrusu yapılmış ve yeni yatırımlar desteklenmiş olur. Şahsi beklentim, iktisatta bilhassa nisan ayından sonra atılan yanlışsız adımların hızlanacağı, sanayi ve yeni yatırımların desteklendiği bir iktisadın oluşacağı tarafında.”