İlkbaharda Adana’dan başladığı arıcılık mesaisine sırasıyla Kayseri, Konya ve Aydın’da devam eden 42 yaşındaki Abdullah Erdoğan’a bu süreçte çoklukla ailesi de eşlik ediyor.
Adana’nın Kozan ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Abdullah Erdoğan, 23 yıldır sürdürdüğü gezgin arıcılıkta en yeterli balı sağmak için varlıklı floraya sahip vilayetleri dolaşıyor.
Erdoğan, arıcılık faaliyetine ilkbahar aylarında Kozan’da eşi Döndü (35), çocukları Abdulkerim (16) ve Hürü Erdoğan (12) ile başlıyor.
Buradaki faaliyetinin akabinde kovanlarını kiraladığı kamyona yükleyen Erdoğan, çiçek açısından bol olan Adana’nın Sarıçam ilçesine eşi ve çocuklarıyla gidiyor.
Önce ailesiyle, taşınabilir çadır gibisi baraka kurup hayat alanını hazırlayan Erdoğan, daha sonra ortalama 20 gün kalacağı bölgeye arılarını bırakıyor.
Abdullah Erdoğan, Adana’da kaldığı mühletin akabinde yeniden kamyonla kovanlarını Kayseri’ye taşıyor. Burada ortalama bir ay geçiren Erdoğan, daha sonra Konya ve Aydın’da da “en düzgün bal” için güçlü floraya sahip bölgeleri dolaşıyor.
İlkbahardan sonbahara kadar arıcılık için ailesiyle güçlü bir çaba veren Erdoğan, kırsal alanlarda şarj edilebilir ışık kaynakları ve taşıma su ile günlük muhtaçlıklarını gideriyor.
Erdoğan, Türkiye’nin 4 vilayetini bölgelerdeki çiçek durumuna nazaran gezip, hasadı tamamladıktan sonra sonbaharda gelecek dönem hazırlıkları için Adana’ya dönüyor.
Abdullah Erdoğan, Adana’da, arıcılığın güç bir meslek olduğunu söyledi.
Sarıçam ilçesinin kırsalına 200 kovanla geldiklerini belirten Erdoğan, “Kovan sayım burada 200 tane, 100 tanesi de Kayseri’de. Yavruları Kayseri’ye götürdüm.” dedi.
Erdoğan, arıların bal üretiminin iklim ve tabiat şartlarına nazaran değiştiğini tabir ederek, “200 kovan arı ortalama 4 ton bal veriyor. Bu balları ekseriyetle toptan fabrikaya veriyoruz. Oralarda kavanozlara koyulduktan sonra raflara çıkıyor. Etrafta müşterilerimiz de var.” diye konuştu.
Arıların bünyelerinin hassas olduğundan ve “gezgin arıcılık”ta taşınma kademesinin zorluğundan bahseden Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Arıcılığın en sıkıntı yanı taşınma. Arıcılığın gündüz seyahati olmaz. Akşam seyahate çıkarsın, sabah 05.00’e kadar gideceğin yere yetişmen gerekir. Gün doğmadan arıları indirip kovanların ağızlarını açmak lazım. Yetişemezsen olduğu yere indireceksin, 1 gün sonra tekrar taşınmak zorundasın. Mesela buradan Muğla’ya giderken lakin Afyonkarahisar’a varırsın ve orada indirirsin, arılar uçar, havasını suyunu alır. Akşam tekrar yüklenirsin ve gideceğin yere lakin 2 günde yetişirsin. Uzun seyahatlerde o denli yapıyoruz. İndirmek zorundasın. İndirmezsen arılar gün doğduktan sonra ölür. İndirmeme bahtın yok. Havalar serin olduğu vakit saat 07.00-08.00’e kadar gidebilirsin lakin sıcakta en geç 05.00’te arıların ağzını sabah açmak zorundasın. Gün ışıdığı vakit arılar kovanda ölmeye başlar, eksiksiz ölür. Arıcılığın en riskli işi aslında bu. Bir de gece seyahati.”
Erdoğan, eşi ve çocuklarıyla daima baharı yaşadıklarını anlatarak, “Arıları daima bahardan bahara götürmek zorundayız. Daima bahardan bahara taşıyoruz. Öteki bir bahara götürürsen farklı çalışıyor, orada farklı bal yapıyor. Gezgin arıcı aslında bunun için var.” tabirlerini kullandı.
Her bölgenin farklı bal kalitesine ve lezzetine sahip olduğunu lisana getiren Erdoğan, “Arıcıdaki saf balın hepsi kalitelidir. Olduğu yerin bitkisinde ne varsa odur. Çiçek kalitesi vardır. Kayseri’nin kekik balı çok hoştur.” dedi.
KAYSERİ’YE 20 YILDIR GİDİYOR
Adana’dan kamyona yüklediği kovanlarıyla temmuz başında Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine ulaşan Erdoğan, burada eşi ve çocuklarıyla yaklaşık bir ay geçirdi.
Uzunyayla olarak da bilenen bölgede suya yakın noktada kovanlarını konuşlandıran Erdoğan, arılarının bölgenin güçlü bitki örtüsünden faydalandığını söz etti.
Erdoğan, iklimi ve bitki örtüsünden ötürü tercih ettiği Kayseri’ye 20 yıldır aralıksız geldiğini belirterek, “Adana’da kalsam yalnızca Çukurova balı olur elimde. Kayseri’nin tabiatı daha hoştur. Bin bir çeşit çiçekten daha kaliteli bal olur. Hem kazanmak hem de arıları güçlü tutmak için geziyoruz. Bahardan bahara götürdüğümüz için arılar daima formunu korur. Sonbahara kadar bu formunu korur ve randımanı artar.” dedi.
Farklı bölgeleri gezdiklerini ve tabiatla baş başa bir hayata alıştıklarını anlatan Erdoğan, “Bir arıcıya ’10 bin lira maaş, git fabrikada çalış’ desen çalışmaz. Artık bu tabiata alışıyor, orada kendisini mahpus üzere hisseder. Ben duramam, birçok arıcı duramaz.” diye konuştu.
KONYA’DA AYÇİÇEĞİ TARLALARINDA
Kovanlarını Kayseri’den kamyona yükleyip Konya Ovası’na götüren Erdoğan, burada arıları için ayçiçeği tarlalarının civarında konuşlandı.
Konya’da ortalama 25 gün kaldıklarını aktaran Erdoğan, “Arıların tozlaşma yapması tabiatın da istikrarını sağlıyor. Tarıma da yararı var. Ayçiçeği tarlalarının sahipleriyle anlaşıyoruz. Tarıma katkı sağlayarak ekmeğimizi kazanıyoruz. Bir kovan arı, ortalama 1 dönüm ayçiçeğini döller.” dedi.
Erdoğan, arıcılıkla ekolojik dengeyi de koruduklarına dikkati çekerek, “Arıcılık demek dünyanın istikrarını de korumak demek. Bizim sayemizde arılar hem tarlanın döllemesini yapıyor hem de biz geçimimizi sağlıyoruz. Kısmette ne çıkarsa balımız çıkıyor. Ulusal servete katkı sağlıyoruz. Ekmek paramızı da kazanıyoruz.” sözlerini kullandı.
SON DURAĞI AYDIN
Abdullah Erdoğan, kovanlarını Konya’dan bu dönem son durağı olan Aydın’ın Söke ilçesindeki Tuzburgazı Mahallesi’ne taşıdı.
Mahallenin dağlık bölgesine kovanlarını bırakan Erdoğan, burada yaklaşık bir ay kaldı.
Çam balı için bölgeye geldiğini belirten Erdoğan, olumsuz hava kaideleri nedeniyle Aydın etrafında istedikleri randımanı alamadıklarını lisana getirdi.
Erdoğan, arıcılıkta kaidelerin zorluğuna işaret ederek, “Bir dağın başındasın. Hayat koşulları güç fakat geçiyor kesinlikle. Tekrar de buna şükür, yönetim edip gidiyoruz. Benim 300 kovan arım var. Ortalama burada 1 ton bal çıkardı. O da fakat masrafa kâfi. Konya’da da 1 ton almıştım. Yıllık ortalama 3,5-4 ton bal verimimiz oluyor.” halinde konuştu.
Okulların açılması hasebiyle çocuklarını ve eşini Adana’ya gönderdiğini söyleyen Erdoğan, kendisinin de eylül sonunda faaliyetini tamamlayıp kovanlarıyla memlekete döneceğini kaydetti. AA