Arslantepe Höyüğü Hafriyat Lideri Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, hafriyat alanında bu dönem geçen yılki açılan alanlarda çalışacaklarını söyledi.
Roma La Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Restelli,“Kalkolitik ve Hitit devri açmalarında geçen yıldan bu yana çalışmalara devam ediyoruz. Burada Kalkolitik periyoda ilişkin M.Ö. 3600 yıllarına ilişkin binalar çıkıyor. Umarım, bu binaların altında yeni binalar bulabiliriz” dedi.
Restelli, buldukları binaların olağan olmayıp seçkin konutları olduklarını lisana getirerek, ”Bu bizim için çok değerli, zira saray devrini anlatabilirler. Geçen yıl küpler, kemik iğneler, küçük boncuklar, taş nesneler ve aletler bulduk umarım bu yıl da birebir olur. Yaklaşık 2 ay çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Restelli, geçen yıl alanda Demir Çağ devri MÖ 800-900 yıllarına ilişkin çok büyük bir bina kazdıklarını hatırlatarak, onun altında anıtsal bir binanın çıkmaya başladığını, binanın durumunun âlâ ve buluntular olmasını umut ettiğini tabir etti.
Restelli, höyükteki çatı projesinin ise revize edildiğini belirterek, çalışmanın uzun sürebileceğini, gelecek yıl yeni çatı yapılabileceğini kaydetti.
Arslantepe Höyüğü Hafriyatları Onursal Lideri Roma La Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane ise kazıların yanı sıra onarım ve muhafaza işinin çok kıymetli olduğunu söyledi.
Arslantepe Höyüğü’nün UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmesiyle ziyaretçi sayısının arttığını anlatarak, “Onun için onarım ve muhafazaya daha dikkatli olmamız lazım. Bu yıl açık hava müzesi kapısında restore ettik. Orada bir sur duvarı var, restore ediyoruz. Ayrıyeten kerpiç sarayın duvarlarındaki fotoğraflarda özel olarak çalıştık. Duvardaki birinci fotoğrafını 1987’de bulduk, o devirden bu yana fotoğraflar çok yeterli duruyor, bu çok önemli” diye konuştu.