Diyarbakır Barosu’nun 48’inci Olağan Genel Heyet Toplantısı Sezai Karakoç Kültür Kongre Merkezi’nde başladı. Baro Organları seçimi ise yarın 09.00-17.00 saatleri ortasında gerçekleşecek. Kongreyi çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de izliyor.
Baro başkanlığı için mevcut Lider Nahit Eren, Muhlis Oğurgül ve Cengiz Baysal yarışacak.
Kadın avukatlar saçlarını kesti
Kongre gündemine geçilmeden evvel bayan avukatlar, İran’da Ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Jîna Amini için sahneye çıktı ve “Jin Jiyan Azadi” sloganları atarak katliamı protesto etmek için saçlarını kestiler.
Avukat Esmer Özer, şunları söyledi:
“Mahsa Amini 16 Eylül’de İran rejim güçleri tarafından, tesettüre uygun giyinmediği gerekçesiyle, gözaltına alındığı sırada azap edilerek öldürüldü. Mahsa Amini için yapılan protestolar sırasında onlarca bayan öldürüldü. Jineoloji mecmuası yayın şurası üyesi gazeteci Nagihan Akarsel Süleymaniye’ de meskeninin önünde uğradığı suikast sonucu ömrünü yitirdi. Bugün hayattan koparılan ve şiddete uğrayan tüm bayanlar için buradayız. Hükümran eril iktidarlar, bayan vücudunu denetim ederek ve bayanların seçimleri üzerinde tahakküm kurarak kendilerini var etmektedir. Emeğimizin ve vücudumuzun sömürülmesiyle kurulan bu sistem, bayanların ayaklanmasıyla yerle bir olmaya mahkumdur. İşte bugün İran’da bunun gerçekleştiğine şahitlik ediyoruz. Diyarbakır Barosu’ndaki bayan avukatlar olarak İranlı bayanların dayanışma bildirilerine yanıtımız; direnişlerine saçlarımızı ve yoldaşlığımızı vermek olacaktır. Bütün bayanlar dünyanın her yerinde zincirlerinden kurtulana dek gayret etmekten vazgeçmeyeceğiz. Jin, Jiyan, Azadî.”
‘Mücadeleci baro’ vurgusu
Baro Lideri Nahit Eren, kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye’nin hukuk alanında yaşadığı meseleler ile baronun son devir çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Eren, “Avukatlık Kanunun barolara vazife olarak tanımladığı ‘insan haklarını koruma’ ve ‘hukukun üstünlüğünü savunma’ sorumluluğuyla insan hakları ihlallerine karşı sorumluluğunun gereğini her vakit yerine getirmiştir. Bu nedenledir ki Diyarbakır Barosu ‘mücadeleci baro’ tanımlamasını ziyadesiyle hak etmiş, bu tanımlamayı bir nişan olarak göğsünde taşımaktadır. Bu çaba geleneği baromuza ulusal ve milletlerarası hukuk topluluğunda ve toplum nezdinde büyük bir saygınlık kazandırmıştır” dedi.