CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun, “tren çizgilerindeki güvenlik tedbirleri ile ilgili” soru önergesine verdiği “Konvansiyonel tren sınırlarında memur unvanlı 19 yol ve geçit denetim memuru ile personel statüsünde olmak üzere sınır denetiminde vazife yapma yeterliliğine sahip 79 yol bakım tamirat emekçisi bulunmaktadır” cevabıyla ilgili “Ulaştırma Bakanı, ‘treni süren vatman, çizgisi denetim eden de harika kahraman Batman olsun!’ istiyor!” dedi.
Sevda Erdan Kılıç, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun “tren çizgilerindeki güvenlik tedbirleri ile ilgili” soru önergesine yanıt verdiği yanıtla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Bakan Karaismailoğlu, yanıtında, “YHT sınırlarında yol ve geçit denetim memuru unvanlı işçi bulunmamaktadır. Konvansiyonel tren sınırlarında memur unvanlı 19 yol ve geçit denetim memuru ile emekçi statüsünde olmak üzere sınır denetiminde misyon yapma yeterliliğine sahip 79 yol bakım tamir emekçisi bulunmaktadır.” sözlerini kullandığını belirten Kılıç, Türkiye’nin Yüksek süratli tren sınırı uzunluğunun 1.324 km, konvansiyonel sınır uzunluğunun ise 11.497 km olduğunu bildirdi.
Ankara-Eskişehir-İstanbul ile Ankara-Konya-Karaman YHT sınırlarının tamamlandığını, Ankara-İzmir, Ankara-Sivas, Bursa-Bilecik YHT çizgilerinin üretiminin ise yıllardır devam ettiğini lisana getiren CHP’li Kılıç, şunları belirtti:
“İlk sefer 2004 yılında gündeme gelen Ankara-Sivas YHT Projesi için birinci ihale 2008’de yapıldı. Lakin güzergah yanlış seçildiği ve proje tam olarak planlanamadığı için daima pürüzler çıktı, bugüne kadar en az 18 farklı ihale yapıldı, 25 milyar lira harcandı fakat ortadan geçen 14 yılda bir türlü bitirilemedi. Hatta proje o kadar makus planlandı ki Yıldızeli’nde açılan güvenlik tüneli ‘yanlış planladık’ denilerek dolduruldu.
Sözleşmesi 2012’de imzalanan Ankara-İzmir YHT projesi de 10 yıldır tamamlanamadı. 2013’te Binali Yıldırım’ın ‘ilk ayağı 1080 günde tamamlanacak’ dediği projenin tamamlanma yılı 2016’dan 2025’e uzadı, maliyeti ise 4,3 milyar TL’den 28 milyar TL’ye fırladı. Projedeki kördüğüm 10 yılda çözülemedi. Proje bakan olarak Binali Yıldırım, Feridun Alım, Ahmet Arslan, Cahit Turhan ve Adil Karaismailoğlu’nu gördü lakin yüksek süratli tren ile Ankaralı İzmir’i, İzmirli de Ankara’yı göremedi!
“11.497 km’lik tren çizgisini yalnızca 98 kişi denetim ediyor”
Türkiye’deki toplam konvansiyonel tren çizgisi uzunluğunun 11.497 km olduğunu lisana getiren CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, şu konuları belirtti:
“Bakanın yanıtından da anlaşılacağı üzere, tren çizgi denetimini 19’u yol ve geçit denetim memuru, 79’u yol bakım tamirat personeli olmak üzere toplam 98 kişi yapıyor. Pekala 11 bin 497 km’lik tren çizgisini yalnızca 98 kişinin denetim edebilmesi mümkün mü? Bakanın bu karşılığına nazaran, bir kişinin 117 km’lik tren çizgisini denetim etmesi gerekiyor. 112 km olan İzmir-Aydın ortası araç ve otobüsle bir saat 15 dakika, trenle 2 saat 30 dakika, yürüyerek 23 saat 10 dakika sürmektedir. Yani bir tren çizgisi çalışanından, tren sınırlarında sorun olup olmadığını belirleyebilmesi için her gün İzmir-Aydın ortası kadar arayı yürümesi ve bir sorun tespit ederse bunu bildirmesi isteniyor. Ancak kabinede, ismi üstünde ‘ulaştırma’ işinden sorumlu Bakan Karaismailoğlu, bu zihniyetle bir kenti öbür bir kente ulaştıramaz!
“Yol ve geçit denetim memuru sayısı kâfi olsaydı Çorlu tren katliamı yaşanmayacaktı”
2018 yılında Çorlu’da, yağış nedeniyle rayların altındaki toprak menfezinin kayması sonucu meydana gelen 7’si çocuk 25 kişinin hayatını yitirdiği, 328 kişinin de yaralandığı tren kazası, sınır vazifelilerinin ne kadar değerli olduğunu ortaya koymuştur. Şayet trenin 5 vagonunun devrilmesine neden olan yerde, rayların altındaki toprak menfezin kaydığı evvelce tespit edilebilmiş olsaydı tren yola çıkmayacak, çıktıysa yolda durdurulacak, böylelikle bu kaza meydana gelmeyecek ve o kadar canımızı yitirmeyecektik. İhmaller zinciriyle birlikte gelen Çorlu Tren kazasından 3 yıl sonra hazırlanan ek eksper raporu da bunu doğrular niteliktedir. O raporda ‘yeterli sayıda yol ve geçit denetim memuru çalıştırılmadığı, menfezlerin yetersiz olduğu’ belirtilmiştir. Üzülerek söylüyorum ki bu haliyle tren çizgilerimiz serseri mayın üzere. Hangi çizginin neresinde, ne üzere meseleler yaşanacağı belirli değil. Zira AKP iktidarı odağına insanı değil, parayı koymaktadır.”