Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kurumsal olarak cürüm duyurusunda bulunduğu gazeteci Fatih Altaylı hakkında kurum çalışanının de ferdî olarak hata duyurusunda bulunabilmeleri için dilekçe dağıttığı ortaya çıktı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, kimsesiz kalan depremzede çocukların evlat edinilmesiyle ilgili bir soruya “İslam’da evlat edinme kurumunun bulunmadığı, bu nedenle evlat edinilen çocuğun, evlatlık alan kişinin soyuna kaydedilmesinin caiz olmadığı, evlatlık ile evlat edinen ortasında evlenme mahzurunun de bulunmadığı” istikametinde bir fetva verdi.
Kamuoyundan gelen tenkitler üzerine fetva, yayından kaldırılırken Habertürk müellifi Fatih Altaylı toplumsal medya hesabından “Gerçekten sapıksınız anladık da Diyanet üzere kurumda ne işiniz var? Sapıklar. Gidin porno dalına girin. Atatürk’ün millete yanlışsız düzgün din bilgisi verilsin diye kurduğu kurumu sapık muhayyileniz (hayal gücü) ile kirletmeyin” reaksiyonunu gösterdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, paylaşımı nedeniyle Altaylı hakkında cürüm duyurusunda bulundu. Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine nazaran Diyanet bu kurumsal kabahat duyurusuyla yetinmedi ve tüm çalışanın ferdi olarak da kabahat duyurusunda bulunabilmesi için örnek bir dilekçe hazırlayıp tüm kuruma dağıttı.
Örnek dilekçede, teslim edileceği başsavcılığın ismi, başvuran kişi bilgileri ve imza kısmı boş bırakıldı.
İsnat edilen cürümler ise “hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama” ile “nefret ve ayrımcılık” olarak belirtildi. Altaylı’nın “Diyanet çalışanına hakaret ettiği, ahlaka ve edebe alışılmamış kelamlarıyla yurttaşları ve depremzedeleri Diyanet’e karşı kışkırtmaya çalıştığı” tez edildi.
SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİNDE ALİ ERBAŞ ÖVGÜSÜ
Öte yandan dilekçede, bahisle ilgisi olmamasına karşın Diyanet İşleri Lideri Eli AErbaş’ın ‘icraatları’ da övüldü. Dilekçede Erbaş’ın riyasetinde başkanlığın afete karşı çalışma başlattığı, Erbaş’ın da sarsıntının çabucak akabinde bölgeye gittiği, çalışmaları yerinde koordine ettiği, depremzedelerin mescitte kalabileceğini duyurduğu, uygun olan Kuran kursları ve Diyanet Akademi merkezlerinin de hizmete açıldığı anlatıldı.
Diyanet yöneticilerinin çalışana, “suç duyurusunda bulunup bulunmadığının” sorulduğu, bu durumun kabahat duyurusunda bulunmayanların fişleneceği istikametinde tasaya neden olduğu öne sürüldü. (HABER MERKEZİ)