Doç Dr Necip Hablemitoğlu suikastına ait iddianamenin eklerinde farklı bir söz yer aldı. Belge kapsamında gözaltına alınan lakin soruşturma sonunda hakkında takipsizlik kararı verilen eski Özel Kuvvetçi Altan Bora, emniyet ve savcılıkta verdiği tabirinde, firari eski MAK Alay Komutanı Levent Göktaş ile ilgili dikkat cazibeli bilgiler verdi. Bora, emekli olduktan sonra bir müddet Göktaş ile çalıştığını, Göktaş’ın bir ihale ile ilgili olarak kendisini Ukrayna’ya göndermek istediğini lakin ihaleye ait ilişkileri sağlayan kişinin hakkında kırmızı bülten bulunan eski ÖKK’cı Nuri Gökhan Bozkır olması nedeniyle gitmek istemediğini anlattığı tabirinde “Ukrayna’ya gitmek istemeyince Levent Göktaş bana ‘Bakan ile görüştüğünü, Nuri Gökhan Bozkır hakkındaki kırmızı bültenin kaldırılacağını’ söyleyerek beni Ukrayna’ya gitmeye ve Nuri Gökhan Bozkır ile iş konusunda görüşmeye ikna etti. Ben de gittim ve iş ile alakalı görüştüm” dedi. Bora, Göktaş’ın ÖKK’dan gönderilmeden evvelki son devrinde mesaiye gelmez olduğunu belirterek, “Eski bildiğimiz Levent Göktaş’tan eser yoktu. Hatta kendisinin AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen ile samimi olduğunu duyuyorduk, resmi üniformasıyla, bordo beresiyle AK Parti Genel Merkezine gittiği konuşuluyordu” dedi.
Göktaş’ın Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığından ihaleler aldığını anlattığı sözünde Bora’nın sözünde, Göktaş’ın ‘görüştüm’ diye söz ettiği bakanın kim olduğu ise merak konusu oldu.
10 bireye dava 12 şahsa takipsizlik
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Doç Dr Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de konutunun önünde silahlı akına uğrayarak öldürülmesine ait soruşturma sonunda Fethullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı, eski Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) MAK Alay Kumandanı Mustafa Levent Göktaş, Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen eski Özel Kuvvetçi Nuri Gökhan Bozkır ve tetikçi olmakla suçlanan Tarkan Mumcuoğlu’nun da ortalarında bulunduğu 5’i eski ÖKK’cı 10 kişi hakkında “tasarlayarak taammüden öldürme, cinayete azmettirme ve hata örgütü kurma” üzere kabahatlerden dava açmıştı. Başsavcılık, isimleri Bozkır’ın tabirinde geçen birtakım eski ÖKK’cıların da ortalarında bulunduğu 12 kişi hakkında ise takipsizlik kararı vermişti.
“Bozkır iftira atıyor” dedi, Göktaş’ı anlattı
“Göktaş sermayeyi sağladı”
Emeklilik sonrasında savunma sanayi alanında bir şirket kurduğunu, bu şirket ile Savunma Sanayii Başkanlığından bir ihale aldığını kaydeden Bora, bu ihale için gerekli sermayesi olmaması nedeniyle Göktaş ile görüştüğünü belirterek, “Göktaş tereddütsüz şirketimize ortak olmak istediğini, gerekli sermayeyi kendisinin sağlayabileceğini söz etti. Bu ihaleyi sorunsuz bir şekilde Silahlı Kuvvetlere teslim ettik” dedi.
“Göktaş’ın şirketinden hukuksuzluk yüzünden ayrıldım”
İhale bittikten sonra Göktaş’a ilişkin MLG Teknoloji isimli şirkete danışmanlık yaptığını kaydeden Bora, “Bu ortada kendi şirketim üzerinden de küçük ihaleler aldım. Bu ihaleler devam ederken MLG Teknolojinin kendi şirketimi ve prestijimi riske atacak faaliyetleri olduğunu gördüm. Hoş olmayacak şekilde de Göktaş ile olan paydaşlık ilişkimi bitirerek, kendi şirketimin tamamını üzerime aldım. Gördüğüm hukuksuzluk ve düzensizlik nedeni ile MLG Teknoloji bünyesindeki ofisimden herşeyimi topladım ve buradan ayrıldım” diye konuştu.
Göktaş, Emniyet ve Jandarma’dan ihaleler aldı
Bora tabirinde, Bozkır’ın kendisi hakkında “2020 ve 2021 yılında Ukrayna’ya gelerek beni tehdit etti” halindeki tezine ait de açıklamalarda bulundu. Savunma Sanayii’ndeki ihaleye ait işlerin tamamlanmasının akabinde Levent Göktaş’ın “Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığından” ihaleler aldığını, bu ihaleler ile ilgili işler nedeniyle kendisini Ukrayna’ya gönderdiğini söyleyen Bora, şunları anlattı:
“Buraya giderken Göktaş’a eğer Nuri Gökhan Bozkır ile iş yapıyorsanız ben gitmeyeyim dedim. Kendisi bana Ferhat isimli bir şahsın ihaleleri takip ettiğini söyledi. Gittiğimde karşıma Nuri Gökhan Bozkır çıktı. Yanında ise Göktaş’ın kayınbiraderi vardı. Bozkır ile birinci karşılaştığımızda “senin allah belanı versin, nasıl bu türlü bir iftirayı silah arkadaşlarına yapabilirsin” diye bağırdım. Küfür ettim. Elimi öpmeye kalktı. Bunu bana yazdırdılar dedi. Sonra ben Levent Göktaş’ı aradım, neden bu türlü bir şey yaptığını sordum. Bana ‘işimizi halledelim, paramıza bakalım, Bozkır’ı kafana takma’ formunda konuştu. Firmaların bütün irtibat noktaları Nuri Gökhan Bozkır olduğu için irtibat noktalarını alarak firmaların hepsi ile görüştüm.
“Ben Bakan ile görüştüm, kırmızı bülten kaldırılacak’ dedi”
Ukrayna’ya gelme sebebim Göktaş’ın Emniyet ve Jandarma’dan aldığı ihaleye ait, ihale konusunu karşılayamadığından cezai koşulu yememek için Ukrayna’daki silah şirketlerinden zorlayıcı sebep evrakı alıp Türkiye’ye getirmekti. Burada şirketlerle görüşmeler yaptım, sonra tekrar Türkiye’ye döndüm. Belgeyi alamamıştım. Bir defa daha Ukrayna’ya gitmemi istedi, ben Bozkır ile görüşmek istemediğimi söyledim. Bana “ben Bakanla görüştüm, Nuri Gökhan’ın kırmızı bülteni kalkacak” diyerek beni ikna ederek tekrar Ukrayna’ya gönderdi. Ukrayna’daki silah şirketlerinden imzalı zorlayıcı sebep dokümanlarını alıp, konsoloslukta çeviri ettirdim, birebir süreci Belarus ve Bulgaristan’da yaptım, oradan da misal yazılar alarak çeviri ederek Türkiye’ye geldim. Bu evrakları ben Emniyet Genel Müdürlüğüne ve Jandarma Genel Komutanlığına verdim. Sonrasında Levent Göktaş ne yaptıysa ihale süreçlerini uzattı ve cezai koşul ödemedi. Hatırladığım kadarıyla 1 ihalede cezai koşul ödedi”
“Bordo beresiyle AKP Genel Merkezi’ne gittiği konuşuluyordu”
Bora sözünde, ÖKK’da Göktaş ile çalıştıkları periyoda ait de değişik bilgiler verdi. Göktaş’ın 2003 yılında isteği dışında EDOK Komutanlığına atandığını kaydeden Bora, “2002 yılı sonlarına yanlışsız MAK Alayı Kirazlıdere’deki yerleşkeden Gölbaşı Oğulbey’e taşınma süreci başlamıştı. O periyotlarda Levent Göktaş yanlışsız düzgün mesaiye gelmiyordu. Kendisine evrak arz edemiyorduk, tekmil veremiyorduk. Nerede ne iş yaptığını bilmiyorduk, yanında Mehmet Narin isimli astsubayı alarak daima bir yerlere gidiyordu. Biz kendisini Kirazlıdere’de ve Oğulbey’deki yerinde hiç görmez olmuştuk. Eski bildiğimiz Levent Göktaş’tan eser yoktu. Hatta kendisinin AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen ile samimi olduğunu duyuyorduk, resmi üniformasıyla, bordo beresiyle AK Parti Genel Merkezine gittiği konuşuluyordu” dedi.
|
Bulgaristan, Göktaş’ın iadesi talebini reddetmişti Eski MAK Alay Kumandanı Göktaş, Hablemitoğlu soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı verilmesinin akabinde firar etmişti. Firarından bir mühlet sonra Bulgaristan hududunda yakalanan Göktaş burada tutuklanmış ve sonrasında mesken hapsine alınmıştı. Sığınma talebinde bulunan Göktaş’ın iadesi için Türkiye’nin gönderdiği talep Bulgaristan Mahkemesince reddedilmişti. |
| İşte Hablemitoğlu iddianamesi: Tetikçi Türkiye’ye ‘hayalet’ üzere gelmiş
YAZI DİZİSİNİN BİRİNCİ KISMI | Hablemitoğlu Evrakı | Açılmasına katkı sağladığı altın madenine çaba ettiği Gülen cemaati nasıl hâkim oldu, ABD ne için devreye girdi, suikast öncesinde ve sonrasında neler yaşandı?
YAZI DİZİSİNİN İKİNCİ KISMI | Hablemitoğlu Evrakı | Hablemitoğlu’na ‘MİT’ suçlaması, var olmayan ‘altın’ evrakı ve varlığı kanıtlanamayan kurye profesör
YAZI DİZİSİNİN ÜÇÜNCÜ KISMI | Hablemitoğlu Evrakı: Tabirlerde cinayetle suçlanan eski Özel Kuvvetler Komutanlığı mensupları hakkında yıllarca süreç yapılmadı!
YAZI DİZİSİNİN DÖRDÜNCÜ KISMI | Hablemitoğlu Evrakı | Eski ÖKK subayı Nuri Gökhan Bozkır: 2015’te periyodun İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan’a bildiklerimi anlatmama karşın resmi sözüm alınmadı!
YAZI DİZİSİNİN BEŞİNCİ KISMI | Hablemitoğlu Belgesi: Sedat Peker neden ‘Başıma gelmeyen kalmadı’ diye tabir verdi, soruşturma 13 yıl boyunca nasıl savsaklandı, MİT Hablemitoğlu’nu hangi hususta uyardı?
YAZI DİZİSİNİN ALTINCI KISMI | Hablemitoğlu Evrakı | 2015 yılında verilen tabirde açıklanan isimler yedi yıl boyunca korundu: ÖKK’daki herkes ÖKK’daki katili biliyordu!