Hem futbolculuk hem de teknik yöneticilik mesleğinde elde ettiği başarılarla futbol dünyasının önde gelen isimlerinden birisi olmayı başaran Fatih Terim, çok yakında hayatını anlatan belgeseliyle Netflix üzerinden abonelerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Bilindiği üzere platform, 2021 yılında “İmparator” lakaplı teknik adamın belgeseli üzerinde çalışmaya başladığını duyurdu. Bu haber, Galatasaray taraftarları başta olmak üzere tüm futbolseverleri sevindirdi. Pekala, Fatih Terim belgeseli ne vakit çıkacak? Netflix Fatih Terim belgeseli ne vakit yayınlanacak? Fatih Terim belgeseli tarihi!
FATİH TERİM BELGESELİ NE VAKİT ÇIKACAK?
Fatih Terim’in belgeseli “Terim” Netflix’de seyircisi ile buluşuyor. Terim belgeseli 15 Eylül tarihinde yayınlanıyor.
FATİH TERİM KİMDİR?
Fatih Terim 4 Eylül 1953 yılı Adana doğumlu Türkiye’de “İmparator”, İtalya’da “Grande” lâkaplı Türk teknik yönetici ve defans mevkiinde oynamış eski ulusal futbolcudur.
Babası Kıbrıs Türkü olan Terim 4 Eylül 1953 yılında Gökseliye’de dünyaya geldi. Futbola Ceyhanspor’da başladı. Türkiye 2. Ligi’nde şampiyon olarak 1.Lige geçen Adana Demirspor’da sergilediği oyun ile herkesin ilgisini üzerine çekti ve bir sonraki dönem Galatasaray’a transfer oldu. 1985’te futbola veda edene kadar Galatasaray’da futbol oynayan Terim Galatasaray’da kadro kaptanlığını da üstlendi. Galatasaray’daki oyunculuk mesleği boyunca yürüttüğü kaptanlığı sayesinde tüm vakitlerin en sevilen Galatasaray oyuncularından biri haline geldi. Galatasaray formasıyla 327 maç oynadı. Galatasaray’da oynadığı devirlerde ligde şampiyonluk sevinci yaşayamadı.
7 Sefer U-19, 10 kere Ümit Ulusal ve 51 kere de A Ulusal olmak üzere toplam 68 defa Türkiye Ulusal Futbol Grubu forması giyen Fatih Terim, bu maçlarda 2 gole imzasını atmıştır. Terim aralıksız 51 sefer A Ulusal Ekip forması giyerek bir sefer daha ismini Türk futbol tarihine yazdırmış oldu.
Eylül 1987’de MKE Ankaragücü’nden ayrılan eski Galatasaray teknik yöneticisi Brian Birch’in yerine Fatih Terim getirildi ve Terim böylelikle teknik yöneticilik mesleğine başlamış oldu. 27 Eylül 1987’de Zonguldakspor karşısında mesleğinin birinci antrenörlük maçına çıkan Terim, alandan 1-0’lık galibiyetle ayrıldı.
İlk döneminde Ankaragücü ile kümede kalma uğraşı veren Terim, ekibini kümede tuttu ve birinci döneminde ligi 13. sırada bitirdi. Öte yandan Türkiye Kupası’nda Ankaragücü’nü dördüncü çeşitte Galatasaray’ı iki maçta da yenerek evvel çeyrek sonra da yarı finale çıkardı ve o sene kupayı kazanan Samsunspor’a deplasman golü kuralı ile elendiler. Bu başarılı performans sonrası Terim, 1988-89 döneminde da Ankaragücü’nde kaldı. Başarılı bir sezo geçiren Terim, ligi altıncı sırada bitirdi. Sene sonunda ise gruptan ayrıldı.
1989-90 döneminde 2. Lig grubu Göztepe’yi kısa bir müddet çalıştırdı. Göztepe’ye İnegölspor karşısında alınan 4-1’lik galibiyet ile merhaba dedi. Birinci 9 maçında 8 galibiyet 1 beraberlik alan Terim, büyük bir muvaffakiyete imza attı. Şubat ayında Türkiye Ulusal Futbol Grubu’nun yeni antrenör takımına dahil edilmesine karşın Göztepe’deki misyonuna devam edeceğini açıkladı. Buna karşın 4 Nisan 1990’da Ulusal Grup’taki misyonuna odaklanmak için Göztepe’den istifasını açıkladı. Göztepe, şampiyonluk yarışından kopmasa da kümesini ikinci bitirerek 1. Lig’e yükselemedi.
Terim, Göztepe’de teknik adamlığını sürdürürken bir yandan da Şubat 1990’da Türkiye Ulusal Futbol Grubu’nda Sepp Piontek’in yardımcılığını yapmaya başladı. Bir yandan da Türkiye 21 Yaş Altı Ulusal Futbol Grubu’nu çalıştırmaya başladı. 25 Nisan 1990’da Romanya ile 2-2 berabere kaldıkları maçla birinci defa Ümit Ulusal ekibin başında alana çıktı. Bu maçta daha sonra yıllarca kadrolarında oynatacağı Hakan Şükür’e birinci kere U-21 forması giydirdi. 1994 U-21 Şampiyonası ön elemelerinde başarılı bir performans gösteren Ümit Ulusallar, İngiltere ve Hollanda’yı geride bırakmalarına karşın Polonya’nın bir puan gerisinde kalıp turnuvaya katılamadılar.
Fatih Terim, A Ulusal Kadro’nun başına geçtiği için son iki maçta grubun başında yer alamadı.
1991’de Terim, Akdeniz Oyunları’nda Türkiye Olimpik Ulusal Futbol Kadrosu’nun başında yer aldı. Kümesi averajla başkan bitiren ekip, yarı finalde de Fas’ı yenerek finale çıktı lakin fialde Yunanistan’a yenilerek gümüş madalyayı kazandılar. Haziran 1993’te düzenlenen Akdeniz Oyunları’na katılan Olimpik Ulusal Kadro’nun başında da Fatih Terim bulunmaktaydı.
Daha sonra Galatasaray’da birlikte çalışacağı ve kupalar kazanacağı Hakan Şükür, Arif Fazilet, Tugay Kerimoğlu, Ergün Penbe’nin yanı sıra Sergen Yalçın, Emre Aşık, Alpay Özalan üzere o devir daha yıldız olmamış genç isimleri takıma dahil etti. Türkiye, Zinedine Zidane’lı Fransa’nın olduğu kümesi birinci bitirdi ve yarı finalde bir kere daha eşleştiği Fransa’yı 1-0 yenerek finale çıktı. Finalde de Cezayir’i yenerek, altın madalyayı kazandı. Bu muvaffakiyet Fatih Terim’in mesleğindeki birinci kupa başarısı oldu.
22 Temmuz’da Terim’li Milan ile birinci hazırlık maçını Varese ile yaptı ve maçı 2-1 kazandı. Daha sonra 2001 Amsterdam Turnuvası’nda Milan birinci kere İtalya dışından ekiplerle uğraş etti. 4 Ağustos 2001’de Mehmet Özdilek’in jübilesi için Terim ekibini Türkiye’ye getirdi. Maçı Beşiktaş, 2-1 kazandı. 9 Ağustos 2001’de birinci sefer düzenlenen ve uzun mühlet Milan, Internazionale ve Juventus’un gayret ettiği TIM Kupası’nın birinci sahibi Milan oldu ve Terim, Milan ile birinci gayrıresmi kupasını kazandı.
Yoğun bir hazırlık devrinden sonra Milan, birinci resmi maçını ligde Brescia karşısında çıktı ve maç 2-2’lik beraberlikle sonuçlandı. Ligin birinci hafta uğraşı olmasına karşın, bu skor Milan’da Carlo Ancelotti dedikodularını başlattı. 5 Eylül’de Terim, takımını daha da sağlamlaştırmak için eski oyuncusu Ümit Davala’yı transfer etti. 9 Eylül’de Milan ikinci maçında Terim’in eski kadrosu Fiorentina’yı 5-2 yenerek kara bulutları dağıttı ve ligde üst üste galibiyetler almaya başladı. Öte yandan UEFA Kupası’nda BATE Borisov’u iki maçta da geçerek tıp atladı.
Terim, lide birinci yenilgisini beşinci hafta Perugia karşısında aldı ve bu yenilgisi üst üste iki beraberlik takip etti. Öte yandan UEFA Kupası ikinci cinsinde CSKA Sofya’yı elediler ve ligde Milano derbisinde Inter’i 4-2 mağlup ettiler. Fakat bu maçında akabinde gelen Bologna beraberliği ve 4 Kasım 2001’deki 1-0’lık Torino FC yenilgisi akabinde Terim misyonundan uzaklaştırıldı ve ismi daha evvel de Milan ile alınan Ancelotti grubun başına geçti. Milan, o dönem ligi dördüncü bitirip Şampiyonlar Ligi vizesini alırken, İtalya Kupası ve UEFA Kupası’nda da yarı final gördü.
Terim’in İtalya serüveni sırasında Galatasaray’ın başına geçen Mircea Lucescu başarılı Avrupa performansına ve 2000-01 döneminde şampiyonluğu kovalamasına karşın idareyle ortasındaki sorunlar yaşarken, Terim’in ismi Galatasaray ile anılmaya başlandı. Dönem sonunda Lucescu, Galatasaray’a şampiyonluğu kazandırmasına karşın dönem sonunda istifasını verdi ve Galatasaray’da ikinci Fatih Terim devri başladı. Terim, UEFA Kupası kazanan takımdan Ümit Davala ve Hakan Ünsal’ı gruba geri getirirken, 10 numaraya Felipe’yi transfer etti.
11 Ağustos 2002’de ligin birinci haftasında Samsunspor karşısında alınan 4-1’lik galibiyetle de Terim’in ikinci Galatasaray uğraşı başarılı başladı. Birinci 10 hafta namağlup devam eden grup 6 Kasım 2002’de ezeli rakibi Fenerbahçe’ye 6-0 yenilerek tarihi bir yenilgi aldı. Tıpkı periyotta başarısız bir Şampiyonlar Ligi performansı sonucu küme evresinde da elendi. Daha sonra Terim’li Galatasaray performansını yükseltip, ligde galibiyet serileri yakalasa da 25 Mayıs 2003’te şampiyonluk yarışı yaptığı Beşiktaş’a Sergen Yalçın’ın son dakikada attığı golle yenildi ve şampiyonluğu Lucescu’nun çalıştırdığı Beşiktaş’a verdi.
2003-04 döneminde Terim, Hakan Şükür ile takımını güçlendirirken yabancı tercihlerini Rumen oyunculardan kullandı. Galatasaray, ön elemeleri geçerken tekrardan Şampiyonlar Ligi kümelerine kalma başarısı gösterdi. Lakin sene sonuna gerçek grupta işler düzgün gitmemeye başladı. Evvel grup, Türkiye Kupası’nda Çaykur Rizespor’a 5-0 yenilerek elendi. Daha sonra Villarreal CF, Galatasaray’ı 3-0 yenerek UEFA Kupası 3. Tur’unda eledi. Ligde de üst üste puan kayıpları ile yarıştan kopan Galatasaray’da Fatih Terim, ekipten ayrılma kararı aldı. 20 Mart 2004’te Çaykur Rizespor maçı ile Galatasaray’dan ayrılacağını açıklayan Terim, bu periyodunun son maçını da kaybetti ve Galatasaray’dan ayrıldı.
Haziran 2005 yılında tekrar Türkiye Ulusal Futbol Kadrosu’nun başına geçti. Ersun Yanal idaresinde 2006 FIFA Dünya Kupası elemelerine makus başlayan Türkiye ulusal kadrosunda Terim birinci değişikliği Yanal’dan veto yiyen Hakan Şükür’ü tekrardan takıma alarak yaptı. Terim’li Türkiye birinci küme eleme maçında Danimarka ile son dakikada yediği golle berabere kalsa da 4 gün sonra namağlup küme önderi Ukrayna’yı 1-0 yenerek tekrardan potaya girdi.
Son maçta Arnavutluk’u da birebir skorla yenen kadro kümesi ikinci bitirip play-off tipine yükseldi. Bu çeşitte İsviçre’yle eşleşen Türkiye, deplasmanda oynadığı birinci maçı 2-0 kaybetti, 16 Kasım 2005’te epey çekişmeli geçen maçı 4-2 kazanmasına rağmen, kendi alanında yediği goller nedeniyle meskende kalan taraf oldu. Maç sonrası çıkan iki kadro ortasında çıkan arbede maç skorunun önüne geçti. FIFA tarafından verilen cezalarda ise Terim’in ismi yer almadı.
7 Şubat 2007’de Gürcistan maçıyla 55. kere ekibin başında alana çıkarak, Coşkun Özarı’nın rekorunu kırdı. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri müddetince aldığı yenilgiler ve beraberliklerden sorumlu tutuldu. Ama daha sonrasında elde ettiği Norveç ve Bosna-Hersek galibiyetleriyle Türkiye Ulusal Grubu’nu Avusturya ve İsviçre’de yapılacak olan 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine götürdü. Galatasaray ve Fenerbahçe tartı bir takım ile Avrupa Şampiyonası’na giden Türkiye, birinci maçında Portekiz’e mağlup olsa da İsviçre ve Çek Cumhuriyeti karşısında yaptığı geri dönüşlerle çeyrek finale çıkmayı başardı.
Çeyrek finalde Hırvatistan’ı penaltılarla geçen Türkiye, tarihinde birinci kere bu turnuvada yarı finale yükseldi. Yarı finalde sakatlıklar nedeniyle tam takım alana çıkamamasına karşın Türkiye, Almanya’yı zorladı ve son dakikalarda yediği golle 3-2 yenilerek elendi ve o sonuçla da Türkiye 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda 3. oldu. Fatih Terim, bu turnuvanın en uygun teknik yöneticisi seçildi.2010 FIFA Dünya Kupası elemelerinde de Terim, grubu yönetmeye devam etti. Lakin İspanya ve Bosna-Hersek’in akabinde üçüncü olan Türkiye Ulusal Futbol Kadrosu’nu 2010 FIFA Dünya Kupası’na taşıyamadığı için 19 Ekim 2009 tarihinde basın toplantısı düzenleyerek vazifesinden ayrıldığını açıkladı.
UEFA Kupası’nı kazandırdığı 17 Mayıs 2000 tarihinden tam 11 yıl sonra, 17 Mayıs 2011’de 3. sefer Galatasaray teknik yöneticiliğine getirildi. 1 Temmuz 2011 tarihinde Türk Telekom Stadyumu’nda gerçekleştirilen merasimde, Galatasaray ile üç yıllık resmi mukaveleye imza attı.
Bir evvelki dönemdeki büyük başarısızlık sonucu tekrar yapılanmaya giden ve Ünal Aysal’ın başkanlığa gelmesiyle uygun transferlerle gücünü arttıran Galatasaray, döneme Fernando Muslera, Emmanuel Eboué, Felipe Melo, Johan Elmander, Tomáš Ujfaluši ve Albert Riera üzere flaş transferler yaparak başladı. Terim, döneme Başakşehir yenilgisiyle başlasa da bu kadroyu muvaffakiyetle yönetmeyi başardı ve olağan dönemi 9 puan önde tamamladı.
Sadece bu dönem uygulanan Şampiyonluk Kümesi’nde puan kayıpları yaşadı ve şampiyonluk 12 Mayıs 2012 tarihinde Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda oynanan Fenerbahçe – Galatasaray maçına kaldı. Maç 0-0 sona erince Galatasaray, 18. lig şampiyonluğunu rakibinin alanında ilan etme muvaffakiyetini gösterdi. Galatasaray’la dönemi tepede tamamlayan Terim, mesleğinin 5. lig şampiyonluğunu elde ederken, lig tarihinin en fazla şampiyonluk kazanan teknik yöneticisi unvanını elde etti.
Daha evvel 2002 yılında düzenlenen UEFA Seçkin Teknik Yöneticiler Forumu’na davet edilen birinci Türk teknik yönetici unvanını kazanan Fatih Terim, tıpkı tertibe 2012 ve 2013 yıllarında tekrar davet edildi.
2012-13 dönemine Burak Yılmaz, Umut Bulut ve Hamit Altıntop üzere yerli transferlerle hazırlanan kadro döneme Harika Kupa’yla başladı ve ligde de liderliği daha üçüncü haftadan elde etti.
UEFA Şampiyonlar Ligi’ne makûs bir başlangıç yapsa da son üç maçını kazanan Galatasaray, kümelerden çıkma muvaffakiyetini gösterdi. Devre ortasında takımını dünyaca ünlü yıldızlar Didier Drogba ve Wesley Sneijder’ı ekleyen ekip bunun meyvesini Schalke 04’ü eleyerek Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çıkarak topladı. Çeyrek finalde Real Madrid’e birinci maçta 3-0 yenilse de ikinci maçtaki performansıyla umutlarını son dakikalara kadar taşıdı fakat maçı 3-2 kazanmasına karşın kupadan elendi. Ligde ise liderliği hiç bırakmayan grup şampiyonluğu bir sefer daha kolay bir formda etti. Terim, Galatasaray ile 6. lig şampiyonluğunu kazandı ve Harika Lig’de en çok şampiyon olan teknik yönetici unvanını geliştirdi.
2013-14 dönemine takımda büyük değişikliklere gitmeyen başlayan ekip dönem öncesinde Emirates Kupası’nı kazanarak yurtdışındaki itibarını arttırdı ve döneme da yeniden Fenerbahçe’yi mağlup ederek bir defa daha Üstün Kupa’yı kazanarak başladı. Ağustos ayında TFF’den gelen teklife olumlu karşılık vererek bu süreçte hem Galatasaray hem de Türkiye Ulusal Futbol Kadrosu’nu çalıştıracak biçimde kontrat imzaladı. Bu durum Ünal Aysal ve Fatih Terim ortasındaki ipleri gerdi.
Terim, döneme Galatasaray’da lig galibiyeti ile başlasa da sonraki üç maç art geriye beraberlikler aldı. Ayrıyeten UEFA Şampiyonlar Ligi kümeleri birinci maçında Real Madrid’e konutunda 1-6 mağlup oldu. 22 Eylül 2013’de saha içi çıkan olaylar sonucu Beşiktaş’ı 3-0 mağlup etse de idareyle ortasındaki problemler sona ermedi. Eylül ayı içinde Galatasaray idare heyeti Fatih Terim ile 2 yıllık kontrat uzatma kararı aldı. Fatih Terim ise bu teklifi kabul etmedi ve 24 Eylül 2013 günü Galatasaray SK Lideri Ünal Aysal bu durumu gözden geçireceklerini söz etti. 24 Eylül 2013 akşamı ise Galatasaray İdare Şurası’nın yaptığı toplantı sonucunda oy birliği ile misyonuna son verildi. Terim’in yerine, Fiorentina’da da onun yerine dolduran Roberto Mancini getirildi.
Birçok kere Ulusal Kadro’yu çalıştırmış ve Ulusal Ekip ile birçok muvaffakiyet almış Fatih Terim, Ağustos ayında Abdullah Avcı’nın vazifesinden ayrılmasından sonra TFF’den teklif aldı ve 2013-14 döneminde Ulusal Kadro’nun oynayacağı 4 FIFA Dünya Kupası eleme maçı için ekibin başına getirildi. Fatih Terim, Ulusal Kadro’yla birinci maçına ise Andorra karşısında çıktı. Bu maçta 5-0 galip gelen Türkiye, bir sonraki maçta da Romanya ile karşılaştı. Romanya maçında da Burak Yılmaz ve Mevlüt Erdinç’in attığı gollerle 2-0 galip gelen Türkiye, akabinde Estonya ile Tallin’de Umut Bulut ve Burak Yılmaz’ın golleriyle 2-0 net sonuçla kazanarak kümeden çıkmak için bahtını sürdürürken Fatih Terim, 3 maçta 3 galibiyet alarak büyük muvaffakiyet elde etti. Lakin son maç Hollanda’ya 2-0 yenilerek Dünya Kupası vizesi alamadılar.
Terim, Galatasaray’la yollarını ayırdıktan sonra Ulusal Ekip ile yoluna devam etme kararı aldı ve katılan grup sayısının arttırıldığı 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Türkiye’nin başında yer aldı. Küme maçlarına çok makus başlayan Türkiye, 6 Eylül 2015’te Hollanda’yı konutunda 3-0 yenerek tekrardan kümeden çıkma talihi yakaladı. 10 Ekim’de deplasmanda Çek Cumhuriyeti’ni 2-0 ile geçen Türkiye, 3 gün sonra İzlanda ile oynanan maçta 89. dakikada Selçuk İnan’ın attığı frikik golü ile maçı 1-0 kazanıp kümesi üçüncü bitirdi. Kümenin öteki bir maçında Kazakistan, Letonya’yı 1-0 yenince de Türkiye en yeterli üçüncü olarak Euro 2016’ya direkt gitme hakkı kazandı.
Turnuvada Türkiye birinci iki maçta Hırvatistan’a 0-1, İspanya’ya ise 0-3 yenilerek makus bir başlangıç yaptı ve gösterilen performans tribünlerden reaksiyon çekti. Türkiye son maçında Çek Cumhuriyeti’ni 2-0 yense de bu sefer en yeterli üçüncüler ortasına giremedi ve kümeden çıkamadı. Bu başarısız turnuvadan sonra TFF yola Terim ile devam etme kararı alırken Fatih Terim ise ekipte önemli değişikliklere gitti ve başta kaptan Arda Turan olmak üzere Selçuk İnan, Burak Yılmaz, Gökhan Gönül ve Caner Erkin üzere deneyimli isimleri kadrodan kesti.