Ege Üniversitesi Tarih kısmı öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun (24) bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili yargılanan C.B. (32) hakkında mütalaa açıklandı. Savcı, ‘kasten öldürmeye yardım’ ve ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’ kabahatlerinden C.B. hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus ve 20 yıla kadar mahpus cezası istedi.
Ege Üniversitesi’nde 2015 yılının şubat ayında iki öğrenci kümesi ortasında hengame çıktı. Hengamede bıçaklanan Edebiyat Fakültesi Tarih Kısmı 4’üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu, ömrünü yitirdi. Olayla ilgili açılan davada Nurullah Semo, ‘kasten öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, ‘terör örgütü üyeliği’ cürmünden da 15 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesince bozularak Semo’ya bu defa ‘terör örgütü üyeliği’ kabahati yerine ‘devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak’ hatasından ceza verildi. Semo’ya lokal mahkemenin verdiği 15 yıl mahpus cezası, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çevrildi.
DOSYALAR BİRLEŞTİRİLDİ
İfade ve kanıtlar ışığında Çakıroğlu’nun avukatları, olay sırasında C.B.’nin de Nurullah Semo’nun yanında olduğu gerekçesiyle mahkemeye müracaatta bulundu. Avukatların talebini haklı bulan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, C.B. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın akabinde C.B. hakkında ‘kasten öldürme’ cürmünden iddianame hazırlandı.
İddianamede, C.B.’nin olay sırasında hengamenin yaşandığı Ege Kafe’nin mutfak kısmında olduğu belirtildi. Mutfağa evvel giren Nurullah Semo’nun dolapların ortasına saklandığı, C.B.’nin ise kenara yaslanıp dikilmeye başladığı, bu sırada arttan gelen kalabalık küme içerisinde Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun da yer aldığı iddianamede kaydedildi.
İddianamede, Çakıroğlu’nun, mutfakta karşılaştığı Nurullah Semo’nun bıçak darbeleriyle yaralandığı belirtildi. İddianamede, olay sırasında, C.B. hakkında mahkumiyet kararı tesis edilmiş olan Nurullah Semo’nun yanında durduğu ve kendisinden fizikî olarak güçlü ve daha iri olan Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na yönelik hareketini gerçekleştirmesi açısından Nurullah Semo’yu cesaretlendirip, olayı kolaylaştırdığı tabir edildi. C.B.’nin böylelikle üzerine atılı örgüt ismine öldürme hareketine iştirak cürmünü işlediğinin tüm evrak içeriğinden anlaşıldığı da iddianamede vurgulandı.
Öldürülen Çakıroğlu’nun ailesinin avukatı Hakan Hakikat, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na hata duyurusu dilekçesi vererek C.B. hakkında ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan’ da dava açılması ve mevcut davayla birleştirilmesi talebinde bulundu. Mahkeme talebi kabul etti, her iki belge birleştirildi.
ÇAKIROĞLU’NUN KATİLİ DİNLENDİ
Tutuksuz sanık C.B.’nin yargılanmasına bugün devam edildi. İzmir 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya tutuksuz sanık SEGBİS ile katılırken, Çakıroğlu’nun annesi Hasret Fazilet ile babası Fuat Uzman Çakıroğlu’nun yanı sıra İzmir İdeal Ocakları Lideri Soner Erkan Yıldız, partililer ve avukatlar salonda hazır bulundu.
Celsede birinci olarak Nurullah Semo’ya ‘tanık’ olarak kelam verildi. Olay günü C.B.’nin yanında olup olmadığını bilmediğini söyleyen Semo, “Olay günü biz kafede dururken bir tane güvenlik vazifelisi yanımıza gelip kaçmamızı söyledi. C.B.’yi hatırlamıyorum. Kendimizi korumak için elimizde ne varsa attıktan sonra herkes canının peşine düşüp kaçmaya başladı. Ben de Ege Kafe’nin mutfak kısmına kaçtım. Gittiğimde çalışanlar vardı. İçeriye karşı kümeden 2-3 kişi girdikten sonra 15 kişi oldular. Beni bıçakladılar ve yere düştüm. Bir müddet sonra kendimden geçmiştim. Sonra beni ambulansla götürdüler. Can havliyle mutfağa girdiğimde çalışanları gördüm lakin C.B.’nin orada olup olmadığını bilmiyorum. Gelmiş de olabilir” dedi.
Semo’nun konuşmasının akabinde müşteki avukatları, sanık C.B.’ye sorularını yöneltti. Müşteki avukatının olay günü telefon çizgisini değiştirdiğini sorması üzerine C.B., “Numaram herkeste vardı. Ben de kullanmak istemedim. Ben de can havliyle çıktım ve telefonumu kapatmak zorunda kaldım” diye konuştu.
Çakıroğlu’nun annesi Hasret Fazilet de sanığa soru sordu. Fazilet, “Sanık, vatan ve milletini sevdiğini söylüyor. Madem seviyordu neden Fırat’ın olayının akabinde 6 ay içinde İstanbul’da PKK’ya ilişkin bir hücre meskeninde yakalandı?” dedi. Sanık ise yanıt olarak örgüt meskeninde yakalanmadığını belirtti.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Konuşmaların akabinde argüman makamı, evrakın tamamlandığını ve hazır olduğunu belirterek, mütalaasını okudu. Savcı, Fırat Çakıroğlu’nun Semo tarafından bıçak darbeleri sonucu yaralanıp hayatını kaybettiğinin, orada bulunan C.B.’nin Semo’yu engellemesi gerekirken tersine cesaretlendirdiğinin altını çizdi.
Mütalaada, C.B.’nin PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olduğunun sabit olduğu, bu olayda da üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet yönetiminden ayırma gayesine yönelik olduğuna vurgu yapıldı. Toplanan kanıtlar ve alınan sözler ışığında savcı, C.B.’nin ‘kasten öldürmeye yardım’ kabahatinden 20 yıla kadar mahpus ve ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasını talep etti. Savcı, sanığın tutuklanması talebinde de bulundu.
Sanık avukatı, temel hakkında mütalaaya beyanda bulunmak için mühlet talep etti. Müşteki avukatları ise sanığın tutuklanması talebinde bulundu. Konuşmaların akabinde orta karar açıklandı. Sanığın tutukluluk talebinin reddine karar veren heyet, beyan için mühlet talebini kabul ederek, duruşmayı 2 Aralık tarihine erteledi. (DHA)