Erzincan’da günlerce süren güçlü seyahatin akabinde meralara ulaşan göçerler, burada makul alanlarda çadır kurarak bir mühlet mola veriyor.
Zorlu coğrafyada hem kendilerini hem de sürüyü yaban hayvanlarından korumak için de çaba ederek ilerleyişini sürdüren göçerler, günlerce süren seyahatin akabinde köylerindeki kışlaklara (daha düşük rakımlı, ılıman iklimli bölgeler) ulaşacak.
Göçerler, yaylada ürettikleri Erzincan tulum peyniri, tereyağı ve çökelek üzere eserleri satarak geçimlerini sağlıyor.
– “İlkbahardan kar yağana kadar dağlardayız”
Bölgedeki çobanlardan Haydar Muhammedi, AA muhabirine, hava kaidelerinin her geçen gün daha da zorlaştığını, bu yüzden de göç seyahatine başladıklarını söyledi.
Mera ve yaylalarda çadırlarda yaşadıklarını, havaların soğuduğunu, yüksek kesitlere kar yağmaya başladığını lisana getiren Muhammedi, “Yağmur, kar yağışı ve soğuk hava bizlerin koşullarını zorluyor. Sonuçta dağın başındayız. Yaptığımız iş aslında kolay değil. Bu işin baharı var, koyunların yavrulaması ve hayvanların yaban hayatında her türlü tehlikeye karşı otlatılmaları var. İlkbahardan kar yağana kadar dağlardayız. Kar yağdıktan sonra kışlaklarımıza geri dönüyoruz.” dedi.
.
YENİ İNSANLAR
Muhammedi, hem kendilerini hem de sürüyü, domuz, ayı ve kurt üzere hayvanlara karşı müdafaaya çalıştıklarını kaydetti.
Göçerleri seyahatlerinde ziyaret eden Erzincan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Lideri İbrahim Karakuş ise havaların soğuması ile yayla ve meralarda bulunan hayvanların kışlaklara seyahatlerinin başladığını söyledi.
Hayvancılığın zorluğuna dikkati çeken Karakuş, üreticilerin rahat bir hayattan ve teknolojiden uzak çalışma hayatlarının bulunduğunu belirtti.
Zor kurallardaki üretimden ötürü bölüme yeni beşerler kazandıramadıklarını söz eden Karakuş, dalda daha çok kişinin çalışmasını sağlamak için devlet dayanağının artarak devam etmesi gerektiğini tabir etti.
.
Karakuş, bölgede küçükbaş yetiştiriciliği yapan üreticilerin Türkiye’de ve dünyada marka haline gelen Erzincan tulum peynirini ürettiğini söz etti.
Birlik olarak 1500’ü etkin 2 bin 500 üyelerinin bulunduğunu lisana getiren Karakuş, “Erzincan genelinde anaç hayvanla birlikte 450 bin civarında küçükbaş hayvanımız bulunmaktadır. Doğal bu koyunlarımızdan Erzincan tulum peyniri üretimimiz var. Bir dönemde yaklaşık 5 bin ton tulum peyniri üretimi gerçekleşmektedir. Bunun da Erzincan ve ülke iktisadına olan katkısı tartışılmaz.” diye konuştu.
.
“AYAKTA KALMALARI SAĞLANMALI”
Küçükbaş hayvancılığın ekonomik bir üretim modeli olduğunu vurgulayan Karakuş, şunları kaydetti:
“Üreticilerimizin toplumsal alanları, yayla koşulları ve gelecekleri desteklendiğinde, bu bölüm kırmızı et ile süt üretim açığına da takviye olacaktır. Kasım ayında bulunmamıza karşın bugün hayvanlarımız yem yemeden cebe dokunmadan meradan faydalanıyor. Bu büyükbaş için geçerli değil. Bu nedenle bu ekonomik üretim modelinin devletimiz tarafından daha çok desteklenerek üreticilerimizin ayakta kalmaları sağlanmalıdır.”
AA