Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, dün akşam Halk TV’de gazetemiz muharriri Barış Pehlivan’ın sunduğu “Açıkça” programına konuk oldu.
TKP’nin de içinde bulunduğu, haftasonu yapılan basın toplantısıyla ilan edilen Sosyalist Güç Birliği’yle ilgili açıklamalarda bulunan Okuyan, birliğin kuruluş maksadının ne olduğu sorusunu şöyle yanıtladı:
“Uzun bir müddettir bu çalışmaları sürdürüyorduk, kamuoyuna duyuruldu daha evvel de. Yeni bir ittifak ortaya çıkıyorsa, mevcutlara ait bir kıymetlendirme var demektir. Hasebiyle demek ki mevcut taraflaşma Sosyalist Güç Birliği içinde yer alan sosyalistleri tatmin etmemiş. Tatmin etmemenin ötesinde, mevcut seçenek olarak ortaya çıkanlara alternatif olarak kendisini göstermek istemiş. Türkiye’de bugünkü mevcut taraflaşmanın gündeme gelmesini istiyoruz, bunu amaçlıyoruz. Zira Türkiye’nin temel problemleri konusunda çok da birbirinden farklı şeyler söylemeyen iki tane blok oluşmuş durumda. Biz bu sistemin değişmesi gerektiğini söyleyen, devrimci gayret gösteren siyasi güçler olarak mevcut tertipte yer bulma talihimiz yok, çok da istekli değiliz esasen yer bulmaya. Tam aksine bugün gündeme getirilen ya da masaya konan alternatifin dışında bir alternatif oluşturmaya çalışıyoruz. Bu da yalnızca seçimle olabilecek bir şey değil, seçim elbette değerli lakin onun ötesine geçen, seçimlerin öncesine ve sonrasına uzanan bir blok oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun birinci adımını atmış olduk.”
“AKP HERKESİ YORDU, SİYASETİ DE YORDU”
Okuyan, Pehlivan’ın “TKP “oyları bölmeyin” sorularıyla karşılaşıyor mu? Bu türlü telaşları olan insanlara ne demek istersiniz?” sorusuna ise şöyle karşılık verdi:
“Bu sorular tabiki geliyor. Bu sorular sizin kanalınızda da bize çok sefer soruldu. Bu sorulara verdiğimiz karşılıkların bir kısmının o soruyu soranları tatmin etme bahtı yok. Zira o sorular akıldan çok hislerden çıkan sorular. Şuna hak veriyoruz. Türkiye’de 20 yıllık bir Erdoğan ve AKP iktidarı var. Bu iktidardan değerli bir kesim çok bıktı. Toplumun değerli kesiti önemli bir yorgunluk gösteriyor. Biz bu ülkede yaşayan insanlarız. Üstelik AKP konsunda yanılgı yapmamış şahıslarız. Öbürleri üzere ‘aldatıldık, yanıldık’ demedik… Biz AKP’yi kurulduğu günden beri yanlışsız teşhis eden bir partiyiz. Biz de bu ülkede yaşıyoruz. AKP bizi de yordu, siyaseti de yordu. Şöyle ki gerçek bir taraflaşmanın önüne geçecek kadar yordu. Biz AKP gitsin hissine hem ortağız, hem de bu duyguya teslim olmamak zorundayız. Zira bu his Türkiye’yi AKP iktidarına taşıyan his ne yazık ki.
Ülkenin çok uzun yıllardır bu hissin içine sokulduğunu söyleyen Okuyan, “Demirel gitsin ne olursa olsun, evvel Kenan Cihan’dan, Turgut Özal’dan kurtulalım… Bu his kolay tahlile, berbatın uygununu aramaya yöneltti. Türkiye toplumu adım adım daima daha geri olana razı olmak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN’IN TEKRAR SEÇİLMESİNE YARDIM EDECEK BİR TAVIR SERGİLEYEMEYİZ”
Sosyalist Güç Birliği’nin kuruluşunun somut olarak seçimlere nasıl yansıyacağını sorup“Sosyalist Güç Birliği cumhurbaşkanı adayı çıkaracak mı ya da Millet İttifakı’nın adayına oy verecek mi?” dedi.
TKP Genel Sekreteri, “kurulan birliğin yalnızca seçimlere odaklanarak kurulmadığını” söylerken, seçim dahil her platformda gerçek bir alternatifi ortaya koymak için kurduklarını belirtti. Fakat birliğin Erdoğan’ın tekrar seçilmesine yardımcı olacak hiçbir tavır sergileyemeyeceğini söyleyen Okuyan, “bu iki birbirine çelişir üzere görünen ögesi devrimci yaratıcılıkla çözeceklerini” tabir etti. Bunu somut olarak da değerlendirdiklerini söyleyen Okuyan, “Devrimci bir tutumu biz oluştururuz. Altını çiziyorum iki şeyi yapmayacağız. Teslim olmayacağız bugünkü alternatiflere, öbür bir seçenek olduğu argümanımızı öteki bir bahara ertelemeyeceğiz. Lakin birebir vakitte da Erdoğan’ın yine seçilmesine yardımcı olmayacağız. Bunun çok açık iki önerme olduğunun altını çiziyorum” diye kelamlarına devam etti
“SEÇİMLERE ODAKLI DEĞİL ‘MEMLEKETİN MESELELERİ NEDİR?’ SORUSUYLA YOLA ÇIKTIK”
Sosyalist Güç Birliği’nin varolan ittifakların içinde neden yer almadığı sorusu da programda Okuyan’a yöneltildi. Okuyan, birliğin epey anlaşılır, sade, kısa ve net bir metinle yola çıktığını söyledi. Bu çerçevenin net bir formda anlaşılabileceğini belirten Okuyan kelamlarına şöyle devam etti:
“Bu metinde unsurlar var, bizim bundan sonra nasıl hareket edeceğimize dair bir doğrultu var. Biz sandıkla ilgili bir doğrultuyla hareket etmedik. Biz bu memleketin problemleri nedir ve biz bu sıkıntılara nasıl tahliller öneriyoruz sorunundan hareket ettik. Bizim kapımız bu çerçeveyi benimseyen herkese açıktır. Hiç kimseyi peşinen dışlama niyetinde değiliz. Fakat bu çerçevenin içinde yer alamayacağını düşünüyoruz birçok siyasi örgütün. Bu çerçeve kırmızı çizgilerini çok net çiziyor. Burada siyasi partiler çok kıymetli fakat asıl yaptığımız açılımların halkta nasıl karşılık bulacağı değerli. Zira asıl misyonumuz o. Bu yoksa 50 tane siyasi parti gelsin, altılı değil ellili masa olalım hiçbir işe yaramaz. Asıl kederimiz toplumsal bir dinamik yaratmak bu prensipler ışığında.”