Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı kabahat duyurusunda, Güngören Haznedar’da dokumacılık kesiminde faaliyet gösteren iş adamı Fahri Karakaş, Aydın G. isimli bireyden aldığı 14 bin 200 dolar borcun, 13 bin 600 dolarını ödediği halde, geriye kalan 600 doları ödemek üzereyken iş yerinin icralık olduğunu öğrendi. Aydın G. senedi icraya verdiğini, avukatla görüşüp 130 bin TL ödemesi gerektiğini söyledi. Karakaş iş yerini kaybetmemek için, bu parayı ödediğini belirterek, “Avukat ödeme yaptığım için talepte bulunacağını söyledi. İcra dairesine gittim, avukat evvel kaza yaptığını söyledi, sonra da beni telefonundan engelledi. İhaleye birebir firmadan Metin ve Özkan isimli iki kişi girdi. İş yerimi onlar satın aldı. Bana nazaran Aydın G., avukatı ve ihaledeki şahıslar birlikte hareket ediyor. Bu dört kişinin birbirleriyle alakası olduğuna eminim” dedi.
“BU BEŞERLER ŞEBEKE”
İş yerini kaybettiğinde şikayetçi olacağını söyleyen Karakaş, “Bu kere, ‘Sana yüzde 15 kar ile dükkanını iade edeceğiz’ dediler. Bu yüzden 950 bin TL bedelindeki aracımı 680 bin TL’ye sattım, parayı hazırladım. Parayı götürdüğümde ‘Vazgeçtim, tapuyu vermiyorum’ dedi. Artık mahkemeye başvurdum. Bu beşerler şebeke, devletime güveniyorum” dedi.
Ödenmiş borcun senedini kullanarak, iş yerinin ve arabasının üzerine haciz konulduğunu söyleyen Fahri Karakaş, “Sadece 130 bin TL borcum var ise, neden otomobilimi değil de iş yerimi alıyorlar. Demek ki bu başından beri iş yerimi biliyorlardı. Bugüne kadar bu türlü bir düşeşe gelmedim, geceleri uyuyamıyorum. 30 yıldır buradayım, benim hakkımda kimse berbat bir şey söylemez. Kimsenin 1 lirasını yemedim. Benim kimseye borcum yok. İş yerimin tapusunu geri almak istiyorum” diye konuştu.
“TEFECİLİK VE İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAK”
Avukatı Hakan İnci, Karakaş’ın 7 milyon TL bedelindeki iş yerinin, icra evrakıyla yaklaşık 1,5 milyon TL’ye satıldığını belirterek “İcra belgesinden haberdar olması kasıtlı bir biçimde engelleniyor. Oturmadığı bir adrese yapılan tebligatlarla, 3 ay üzere kısa bir müddette, itiraz hakları da elinden alınarak bütün süreçler tamamlanıyor. Bu şahıslar hakkında ‘Tefecilik’ ve ‘İhaleye fesat karıştırmak’ savıyla cürüm duyurusunda bulunduk. Ayrıyeten, bu malların üçüncü bir kişinin eline geçmemesi için önlem alınması talebiyle dava açtık” dedi.
“HAKLARIMIZI HUKUKA UYGUN OLARAK TAHSİL ETTİK”
Aydın G.’nin avukatı Abdülkadir Çebiç, tezleri reddetti. Karakaş ile müvekkili ortasında bir borç alakası olduğunu belirten Avukat Çebiç, “Alacak 3 yıl boyunca tahsil edilemeyince icra yoluna başvuruldu. Evrak 2 yıldır devam ediyor. Bu türlü bir durum varsa, neden daha evvel şikayette bulunmadılar. Fahri Bey’e 10’un üzerinde tebligat gönderildi. Bu tebligatlar eline ulaşmadıysa neden ihaleden evvel şikayet etmedi. Bu hayatın olağan akışına karşıttır. İhaleden 2 gün evvel Fahri Beyefendi borcunu ödeyeceğini söyledi lakin, bu 2 gün içerisinde parayı toparlayamadılar. Ödeyemedikleri için biz de yasal hakkımızı kullandık” dedi.
Fahri Karakaş’ın aracına öbür borçlular tarafından da haciz konulduğu için ödemelerini iş yeri üzerinden tahsil ettiğini anlatan Avukat Çebiç, “Bizim istediğimiz biçimde ödememizi tahsil etme hakkımız var, biz de bu hakkımızı iş yerinden yana kullandık. Biz haklarımızı hukuka uygun olarak tahsil ettik” diye konuştu.