Anadolu Ajansı Etraf Forumu, Bakırköy’deki bir otelde gerçekleşti. Foruma, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da konuşmacı olarak katıldı. Fuat Oktay konuşma öncesi, alanda yer alan sergiyi de gezdi.
Çevre sıkıntılarıyla çabayı öncelikli sıkıntılardan biri olarak gördüklerini belirten Oktay, “Birleşmiş Milletler datalarına nazaran 2030’a kadar karbon emisyonunu azaltmak üzere global çapta yapılacak 1,8 trilyon dolarlık yatırım, 7,1 trilyon dolarlık iklim değişikliği ziyanının önüne geçebilir. İklim değişikliği ve etraf kirliliğiyle uğraş, önleyici hekimlik üzeredir. Türkiye olarak iklim değişikliği ve etraf meseleleriyle çabayı en öncelikli sorunlarımızdan biri olarak görüyoruz” dedi.
İKLİM KANUNU ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
2053 net sıfır emisyon gayesinden de bahseden Oktay, “Ülkemizin iklim değişikliğiyle gayretinde bir mihenk taşı olacak İklim Kanunu çalışmalarımız sürüyor. 2053 yılı için Net Sıfır Emisyon gayesi doğrultusunda; tüm kamu ve özel bölüm olmak üzere ilgili tüm paydaşlarımızın görüşlerini alarak kapsayıcı bir bakış açısı ile sera gazı azaltım politikalarımızı belirliyoruz. Net Sıfır Emisyon Amacı doğrultusunda Türkiye’nin Uzun Periyotlu İklim Stratejisini hazırlamaya başladık. Bu yıl sonuna kadar tamamlanmasını planlıyoruz” tabirlerini kullandı.
YEŞİL LİMANLARIMIZIN SAYISINI ARTIRIYORUZ
Fuat Oktay, “Bu yılsonuna kadar Türkiye’nin birinci elektrikli arabası TOGG’u üretim bandından indirerek, hizmete sunacağız. Öbür taraftan yeşil limanlarımızın sayısını artırıyoruz. Çölleşme ve erozyonla gayrette de dünyanın önder ülkelerinden biriyiz. Yeşil güç yatırımlarının önünü açmak için tarife garantisi ve teşvik programlarını hayata geçirdik. Elektrik heyeti gücümüzün yüzde 54,3’lük kısmı yenilenebilir güç kaynaklarından oluşmaktadır. Tekrar heyeti güç olarak; hidroelektrikte Avrupa’da 2’nci, dünyada 9’uncu, jeotermal güçte Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncü, rüzgar gücünde Avrupa’da 7’nci dünyada 12’nci, güneş gücünde ise Avrupa’da 8’nci, dünyada 16’ncı sırada yer almaktayız” diye konuştu.
Oktay, “Sıfır Atık Projesi ile 3,9 milyon ton sera gazı salınımı önlenmiş, 347 milyon ağaç kurtarılmış, 87 milyon varil petrol, 650 milyon ton hammaddeden tasarruf edilmiştir. Etraf şuurunu küçük yaşlardan itibaren aşılamak üzere müfredata etraf eğitimi ve iklim değişikliği dersi eklenmiştir” dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ORTAK BİR SORUNDUR
Oktay, “Değişmesi gereken tabiatın istikrarı değil üretim ve tüketim alışkanlıklarıdır. İklim değişikliği, kentlerin alt yapılarını da tehdit ediyor. Mühendisler, mimarlar ve kent plancıları bundan sonra kentlerin alt yapısını ve üst yapısını dizayn ederken iklim değişikliğini yeni bir parametre olarak dikkate almalıdır. Hazırlanacak tüm alt yapı ve üst yapı projelerinde iklim değişikliği parametresi yeni bir dizayn kriteri olmalıdır. Bununla birlikte iklim krizinden kaynaklı afetlerde kriz idaresiyle risk idaresini birlikte başarmak zorundayız. İklim değişikliği sorunu ortak bir sıkıntıdır; tahlili de ortak olmalıdır. Tüm ülkelerin beraberce elini taşın altına koyması gerekir; zira öbür dünyamız yok. Ortak meskenimiz dünyanın geleceği için ülkemizin iklim değişikliğiyle çaba siyasetini ve sektörel stratejileri Cumhurbaşkanımız liderliğinde güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi.
İKLİM KRİZİNİ HAKİKAT ANLATMAK MEDYA ORGANLARINDAN TEMEL BEKLENTİMİZDİR
Fuat Oktay, “İklim değişikliği çoğunlukla bilimin, akademinin ya da araştırmacıların alanına giren teknik bir bahis olarak nitelendiriliyor. Meğer sonuçları açısından düşünüldüğünde iklim krizi dünyanın en ücra köşesindeki insanı dahi ilgilendiren global bir olgudur. Medya organları içeriklerini belirlerken haklı olarak çoğunluğu ilgilendiren, ilgi çeken ve somut olaylara yönelmekte. Hasebiyle gözle görülür olmayan iklim krizinden çok ülke gerilimleriyle ilgili haberlere, nükleer tehditlere ya da göç hadiselerine medyada daha sıklıkla rastlıyoruz. Lakin medya çalışanlarının insanlığa karşı bir sorumlulukları olduğunu unutmamak gerekiyor. Doğal ekosistemin korunması tarafında farkındalık, lakin medyanın takviyesi ile yaygınlaştırılabilir. İklim krizini gerçek anlatmak, krizin derinliğini göstermek, öyküleri aktarmak ve meseleleri tahlilleriyle birlikte sunmak medya organlarından temel beklentimizdir” dedi.
ÇEVRE KİRLİLİĞİ KADAR BİLGİ KİRLİLİĞİ DE TOPLUMLARI TEHDİT EDİYOR
Fuat Oktay, “Çevre kirliliği kadar aslında bilgi kirliliği de toplumları tehdit ediyor. Geçtiğimiz hafta medya organlarını yakından ilgilendiren ‘Dezenformasyonla Uğraş Yasası’ yürürlüğe girdi. Gerçek, ayakkabılarını giymeden, yanlış bilginin dünyayı 3 kere dolaştığı günümüzde çıkan maddeyle, ‘Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ eğiliminin önüne geçilmektedir. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız da tabir ettiler. Oxford Üniversitesi tarafından hazırlanan dijital haber raporuna nazaran, Türkiye, dünyada en çok dezenformasyona maruz kalan ülke. İşte daha dün kahraman ordumuzun terör örgütü PKK/YPG’ye karşı kimyasal silah kullandığına dair alçakça bir iftira deverana sokuldu. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, dünyanın her yerindeki faaliyetlerinde ebediyen hukuka bağlı formda, sivilleri, doğayı, kültürel mirası ve kıymetleri hürmetle gayret etmektedir. Mehmetçiğin terörle çabasına kara çalmaya çalışmak, terörden de beterdir ve asla kabul edilemez. Düzenlemeyi temelsiz ithamlarla karalamaya çalışanlar, bugüne kadar dezenformasyondan ve panikten beslenenlerdir. Dezenformasyonla Çaba düzenlemesinin ülkemize ve milletimize iyi olmasını diliyorum” sözlerini kullandı.