Rusya’nın Birleşmiş Millletler Daimi Temsilcisi Vasily Nebenzia, dün BM Genel Heyeti’nin Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson bölgelerindeki referandumlar sonucunda ilhakı tanımayarak kınama kararının ikili standart olduğunu belirtti. Nebenzia, bu oylamanın tahlile yönelik her türlü çabayı baltalayabilecek nitelikte olduğunu vurguladı.
BM Genel Şurasının Ukrayna etrafındaki krize diplomatik bir tahlil bulunması istikametindeki her türlü çabayı baltalayabilecek bir belgeyi onayladığına dikkat çeken Nebenzia, “Karar, Batının dayattığı berbat ikili standartlarla dolu. Gelişmekte olan ülkeleri BM Genel Şurası’nın Ukrayna hakkındaki Rusya tersi kararını desteklemeye zorlamak için yapılan şantaj kampanyasına tanıklık ettik hepimiz. Neo-sömürgeciler tarafından yönlendirilen Batı’nın gelişmekte olan devletlere karşı Rusya aykırısı karar taslağını desteklemeye zorlamak için eşi görülmemiş devasa bir şantaj ve kol bükme kampanyası başlattığına şahit olduk. BM üyelerinin temsilcileri, itaatsizliğin sonuçları konusunda direkt ABD’liler tarafından sözün tam manasıyla kuşatıldı” diye konuştu.
Nebenzia, Rusya’nın BM Genel Konseyi’nin Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Kherson bölgelerindeki referandumlar ışığında Rusya’yı kınayan taslağın kapalı oylama ile yapılmasını teklif ettiğini, fakat Arnavutluk’un prosedürün başlamasından evvel açık formatlı oylama için bir teklifte bulunduğunu hatırlatırken, “Arnavutluk’un teşebbüsü Genel Şura tarafından onaylandı. Burada (BM’de) misyon yaptığım mühlet boyunca asla gerçekleşmemiş olan, Genel Şura ismine bariz bir manipülasyona şahit olduk. BM tarihinde bugün olanlara misal bir şey bulabileceğinizi sanmıyorum” diye konuştu.
BM GENEL KONSEY OYLAMASI
BM Genel Konseyi, dün Rusya’nın Ukrayna’daki 4 bölgeyi yasa dışı bir formda topraklarına kattığına dair kınama kararını kabul etmişti. Oylamada, 143 ülke referandumlar sonucunda Rusya’nın yasadışı ilhak atağının kınanması istikametinde lehte oy kullanırken ortalarında Rusya, Venezuela, Kuzey Kore, Belarus ve Suriye’nin de bulunduğu 5 ülke karara karşı oy kullandı. Çin ve Hindistan’ın ortalarında olduğu 35 ülke ise çekimser kaldı.