Ege’nin ünlü turizm merkezleri ve en hoş koyları adeta işgal altında. Bu yıl giriş fiyatları 600-700 liradan başlayan “beach club”ların yanına dahi yaklaşamayan halk, yer yer denize kadar uzanan masa, sandalye, şezlong, şemsiye, iskeleler üzere özel işletmelerin girişlere kapattığı alanlara, kamuya ilişkin olan kıyılara ulaşamıyor. CHP’li hukukçu Haluk Pekşen, ve Dünyanın En Hoş Koyları Birliği Genel Sekreteri Galip Gür, denetimsizliği ve kıyı işgallerini kıymetlendirdi.
Pekşen, tatil beldelerinde bilhassa yerli halkın yaşadığı mağduriyeti “Tamamen hukuka muhalif bir görüntüyle karşı karşıyayız. Kıyıların işgal edilmesi ve birilerinin özel kullanımına tahsis edilmesinin hiçbir yasal desteği yoktur. Ecrimisil bedeli ile bu türlü emrivaki süreçler yapılamaz. Bunun ne anayasal desteği var, ne imar hukukunda, ne etraf hukukunda, ne de kent hukukunda bir karşılığı var. Ecrimisil bedeli elde etmek için uydurulan yasa dışı bir şeydir. Kim olursanız olun, kıyılar size kapalı. Parasını verip bir yere girebiliyorsunuz. Ekonomik durumu uygun olmayan, dar gelirli vatandaşlarımız için tatil yapmak, denize girmek artık büsbütün hayal olmuştur. Tatil beldelerinde kamuya açık bu alanlar, plajlar adeta halkın kullanımına yasaklanmış durumda. Bu olacak iş değil. Kıyılardaki işgâller anayasaya terstir. Anayasaya nazaran kıyılar halkındır, devletin karar ve tasarrufu altındadır” diye yorumladı.
“SUÇ İŞLİYORLAR”
Gür ise “Bodrum’da yaşayan vatandaşlar artık ne yapacağını, nereye gideceğini şaşırdı. Halkın kıyıda yürüyecek alanı bile kalmadı. Bir işletmeye giriş fiyatı ödemek istemeyen ve kıyılardan fiyatsız faydalanmak isteyenler ya belediyelerin plajlarında ya da keşfedilmemiş, ücra alanlarda denize girebiliyor. Yurtdışında pek çok ülkeyi, plajları gezdim. Ancak hiçbir ülkede bizdeki üzere bir işgal görmedim. Kaldı ki yurtdışında bu özel plajlar daha erişilebilir fiyatlarla hizmet veriyor. 5 Avro bedelle bu hizmeti satın alıyorsunuz ve tüm gününüzü diğer hiçbir fiyat ödemeden orada geçirebiliyorsunuz. Plajın önündeki alan da dileyen herkese açık. Bizdeki üzere kimse denize kadar plajı büsbütün kapatamaz. Bizim kıyılarımızda öbür bir alternatifiniz yok. Ya işletmeye giriş fiyatı ödeyeceksiniz, ya da o plajdan faydalanamayacaksınız. Hatta kimi plajlarda güvenlik vazifelileri plaja giriş yapanların önünü kesip, çıkarmaya çalışıyor. Bu bir kabahattir. Kıyılar uzunluktan boya açık olmalıdır” dedi.
“YOLDAN İTİBAREN BAŞLIYOR”
İşgallerin en ağır yaşandığı yerlerin başında Bodrum’un geldiğine değinen Gür, şunları kaydetti: “İşgaller yalnızca plajlarla hudutlu değil. Kimi yerlerde işgaliye ana yolda başlıyor; kaldırımda, otelin önünde yürüyüş yollarında devam ediyor, üzerine plajı da eksiksiz kapatıyorlar. Ancak o işletme kesilen cezayı zati tek bir müşterisinden aldığı parayla çıkarıyor. Adaletli bir uygulama yok. Beşerler kendi yaşadıkları bölgede denize girecek yer bulamıyor. Kıyısı denizin tabanına kadar şemsiye ile şezlong ile kapatamazsınız.”