Sinan Kaloğlu’ndan küme düşme itirafı: Çok üzücü | Lugano’ya olay çıkış

Altay teknik direktörü Sinan Kaloğlu, Skorer’den Nergis Aşkın’a özel açıklamalarda bulundu. Genç teknik adam Altay’ın Süper Lig’den düşme hikayesinden kendi futbolculuk dönemine kadar samimi değerlendirmeler yaptı.

Sinan Kaloğlu, Altay’ın 1. Lig’e düşmesi ile ilgili şu sözleri söyledi; Üzücü bir sonla ligimizi tamamladık. Ben son 8 hafta kala geldim. Geldiğimde puan olarak gerideydik ve birçok oyuncuyu da kaybetmiştik. Yüzde 1’de olsa bir umut vardır benim felsefem. O yüzden son ana kadar kovaladık, iyi direnç gösterdik. Oyuncularıma son ana kadar teşekkür ettim. Biz son haftalarda oynadığımız oyunlarla evet Altay küme düşmezdi dedirttirdik. Son 8 haftadaki fikstürümüzün 7’si ligin en iyi takımlarıydı. Fikstürümüz de çok zordu. O yüzden benim giydiğim gömlek ateşten gömlek değil daha fazlasıydı. Kolay değildi.

Altay gibi kulüplerimizin ayakta kalabilmesi için maddi özgürlüklerini sağlaması gerekir. Sevgili Özgür başkanımız beni davet edip bu görevi layık gördüğü için teşekkür ederim. Kendisi Altay’ı 3. Lig’den alıp Süper Lig’e taşıdı. Tabii bunların da maddi bir bedeli oluyor. Kurların bu kadar yükselmesi çok etkiledi kulüpleri. En takımı aldığımda oyuncuları, özellikle en çok süre alan oyuncuları gitmiş olarak buldum. Oynadığımız oyunla da takdir kazandık ancak sonu maalesef kötü oldu.

Önümüzdeki sezon TFF 1. Lig çok zor geçecek. Çünkü çok iyi takımlar geliyor aşağıdan ve yukarıdan. Benim sözleşmem devam ediyor. Ben maddi manevi hiçbir şey düşünmeden kulübümün yanındayım her zaman. Bizim dezavantajımız transfer yasağımızın olması. Zaten birçok oyuncu bırakıp gitti. Kalan oyuncularla da görüşmeler başlayacak şimdi. Onlarla birlikte bir şekilde ligi tamamlamak istiyoruz önümüzdeki sezon. Yeni bir yönetim geldi. Bir araya gelip onlarla bir yol haritası çizeceğiz.

Teknik direktör Sinan Kaloğlu, Süper Lig hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

Büyük kulüpleri çıktığımız zaman diğer kulüplerin gelirleri hemen hemen aynı gibi. Bu sene Anadolu takımlarının iyi olmasından ziyade biraz da büyük takımların bazılarının sezona kötü başlaması da etkili oldu. Düzenli kulüplerin hepsi iş yaptı. Trabzonspor’u şampiyonluklarından dolayı kutluyorum. Kolay değildi. Kulüplerin zaman zaman form düşüklükleri onların da işine geldi. Erkenden bazı şeyleri kazanmalarına sebep oldu bunlar. Konyaspor, Alanyaspor, Karagümrük gibi takımların yükselişi de çok değerli oldu ve lige renk kattı. Umarım seneye daha temposu yüksek bir lig olur.

Kulüplere teşekkür etmek lazım, yaşının ne olduğunun önemi yok, yeni nesil hocalara yer verdikleri için. Konyaspor’da İlhan Palut hoca, Ömer Erdoğan, Sami Uğurlu, Nuri Şahin, Emre Belözoğlu, Volkan Demirel hoca olsun hepimiz yer alıyoruz kulüplerde. Artık futbolcular değişiyor, gelişiyor. Onlara bizim hitap etmemiz daha kolay. Dünya futbolunu daha yakından takip ediyoruz. Zaten üst düzey futbolculuğu da bitirmiş insanlarız. Biraz daha onların dilinden anlayabiliyoruz. Yanlış anlaşılmasın, yaşı büyük hocaların bizde emeği var hepsine teşekkür ediyoruz. Ancak bizim de yavaş yavaş sıramız geliyor. Onlar da zamanında bu şansı alıp kullandılar. Devir daim gibi bir şey bu. Biz de bu şansı kullanırken elbette kendimizi geliştirmek zorundayız.

Genç teknik adam ismi Fenerbahçe ile anılan Jorge Jesus hakkında yorumlarda bulundu. 

Fenerbahçe İsmail hoca ile birlikte çok büyük bir ivme kazandı. İsmail hocayı tebrik ederim. Ancak tabii ki yönetim kurulu ve başkanın verdiği bir karar var. Jesus hoca dünyada bilinen büyük bir isim. Ben de baktığımda 4-1-3-2 oynatan bir sisteme sahip. Tabii takım ona uygun mu oynatır mı bilmiyoruz. Ancak isim olarak çok büyük bir değer katacağı kesin. Bekleyip göreceğiz. Türkiye’ye çok büyük isimler de geldi başarısız olup döndüler. Bazı büyük isimler başarılı oldu. Futbol çok farklı bir kavram. Ben başarılı olacağını düşünüyorum. Oturmuş bir kadro var zaten. Gerekli takviyeleri yapıp başarılı olacağını düşünüyorum.

Genç teknik adam milli takımımız hakkında yorumlarda bulundu. Dünyada milli takımlarda iskelet kadrolar vardır aslında. Sadece bu kadroda bazı oyuncular form durumlarına göre girer ya da çıkar. Benim tahmini Stefan hoca bir kadro, bir iskelet oluşturmaya çalışıyor. Tercihler kendisinin çünkü sorumluluk kendisinin. Uluslar Ligi’nde nasıl bir formatla oynayacağını bilmiyoruz. Hangi formatla neye göre oyuncu çağırdığını göreceğiz. Bazı hocalar Avrupa’da oynayan oyuncuların teknik altyapılarının daha sağlam olduğunu düşünerek çağırıyor ya da günlük form durumlarına çok önem vermeden çağırıyorlar. Bu tamamen hocanın yapısıyla alakalı. Rakiplerimiz çok da güçlü değil ama oradaki formata bakacağız. Hocanın bence bir sonraki planı vardır kafasında. Almanlar genelde 2-3 sonrasını düşünerek hareket ediyorlar. Almanya’da da bu göreve gelmeden önce, Alman Milli Takımı’na çağırılacaktı hatta kendisi. Televizyonlarda da sürekli programlara davet edilen, futbol görüşüne güvenilen bir isimdi. Milli takımımızda bir yapılanma var tabii. Özellikle sevgili Hamit Altıntop çok güzel şeyler yapıyor orada. Türk futbolu özellikle 5 sene içinde çok başka yerlere gelecek.

Sinan Kaloğlu Batshuayi’i beğendiğini dile getirdi. 

Ligin en iyi forvetlerinin başında gelen bir forvet kendisi. Ancak golcülük başka bir şey. Mesela Mario Gomez’e Beşiktaş’ta golcü derdim. Ceza sahasına hakim, topu oraya getirdiğin zaman bu pozisyonları gole çevirebilecek bir oyuncu. Aboubakar kırma. Hem forvet hem golcü diyebiliriz. Ancak Batshuayi başlı başına bir forvet oyuncusu. Aslında Batshuayi sağ önde veya sol önde de oynayabilir. Çünkü Batshuayi kadar pozisyona girip de önündekini allak bullak eden bir forvet yok Türkiye’de. Beklenti yüksek olduğu içi ondan haliyle kaçırdıkça da demoralize oluyor. Onun tarzında da daha çok arkaya araya koşan, rakibi yıpratan bir Batshuayi o beklentinin altında kaldı. Batshuayi’nin yanı sıra sırtı kaleye dönük oynayabilen bir santrforla daha çok iş yapabilirlerdi.

SERDAR DURSUN İÇİN BU KİM DİYE SORMUŞTUM

Serdar Dursun ile tanışmıyorum ama bir karşılıklı maçımız olmuştu. Serdar Dursun Karagümrük’te oynuyordu ben ise Mersin İdmanyurdu’nda oynuyordu. Maçın içinde direkt dikkatimi çekmişti gücüyle, kuvvetiyle. Yıllar sonra baktım iyi işler yapıyor. İyi bir karakter. Allah yolunu açık etsin. Bizim stoperlerle bayağı bir boğuşmuştu, o zaman sormuştum bu kim diye.

LUGANO SAYGISIZ BİR OYUNCUYDU
Eskiden Türkiye’de stoperler daha gaddardı. Çok iyi stoperlerle oynadım. Bülent Korkmaz ile çok karşılıklı oynadık. O biraz sertti. Ancak en çok zorlandığın derseniz Lugano derim. Agresif yapısının yanında saygısız da bir oyuncuydu açıkçası. Çok didişmemiz olmadı ama kendi takımı için en iyisini yapmaya çalışan bir oyuncuydu. Sertti.

BEŞİKTAŞ HAYALİNİ KURDUĞUM BİR TAKIMDI
Altay forması giyiyordum. Çok güzel bir başarı yakalamıştım. Bir tercih yapmam gerekiyordu. Beni ilk Emin Önal aradı. Çok da değerli bir isimdir. O sırada Galatasaray ve Fenerbahçe de ilgileniyordu benimle. Ben tercihimi Beşiktaş’tan yana kullandım. Küçükken hayalini kurduğum bir takımdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir