Kıbrıs sıkıntısıyla ilgilenen milletlerarası toplumun kalıpların dışında düşünmesi gerektiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta yarım asırdır müzakere edilen federasyon tahlil modeli artık vakit kaybı. Rumlar AB üyesi olduktan sonra Türklerle rastgele bir şeyi paylaşmak istemiyor, Kıbrıs’ın tümünü Helen adası kabul ediyor. Kıbrıs’ta iki başka devlet, iki farklı halk ve iki başka kültür var, saati geri alamazsınız. Tahlil teklifimiz kabul edilmedikçe rastgele bir müzakere de başlamayacak” dedi.
ŞİRKETLER KRİZDEN KAÇAR
Tatar, KKTC’nin Ankara’nın kolonisi olacağı tenkitlerine ise “Türkiye anavatanımız, Türk ulusunun bir kesimiyiz. Milletlerarası toplum ambargo ve izolasyonları kaldırmazsa, tek yardım aldığımız Türkiye ile doğal olarak entegrasyonumuz hızlanacak. Türkiye, Kıbrıs Türkleri’nin başı ne vakit sıkışsa yardımına koşmuştur. İki başka devlet ve egemenlikte bir an evvel tahlil olmazsa, bölgedeki doğalgaz kaynakları çıkartılmadan deniz altında atıl kalacak, bir mühlet sonra yeşil güç ön plana çıkacağından ötürü ekonomik bedeli de olmayacak. Güç şirketleri, kriz olan bölgelere gelmek istemez” sözlerini kullandı.
BATI’YA MANALI TAVSİYE… KKTC’Yİ TANIYIN, TÜRKİYE RUSYA’DAN UZAKLAŞIR
THE Guardian gazetesi, Batı merkezli memleketler arası toplumun Kıbrıs’ta iki devletli tahlili kabul etmesine yönelik ‘bugüne kadar konuşulmayan’ münasebetlere de yer verdi.
– Kıbrıs hudut merkezi: Tatar’ın danışmanlarına nazaran, Kıbrıs, bölgede jeopolitik hudut merkezi pozisyonunda ve şayet memleketler arası toplum, Türkiye’yi Batı ittifakına yakınlaştırmak ve Rusya’dan uzaklaştırmak istiyorsa, KKTC’yi tanıyarak âlâ bir başlangıç yapacak.
– Gaz çatışma çıkartır: Doğu Akdeniz’deki güç kaynakları da iki devletli tahlili destekleyen ikinci bir kaldıraç pozisyonunda. Kıbrıs etrafındaki güç kaynakları paylaşımında bir çatışma var. Milyarlarca dolarlık doğal kaynağın olduğu yerde çatışma varsa, yatırım riskli olur, gelecekte beğenilen olmayan olaylara da meydan verir.