Türk girişimcilerden enerji krizine ‘biyogaz’ çözümü

Ukrayna-Rusya Savaşı’nın ardından Rus enerji şirketlerine yaptırım uygulandığı için özellikle Avrupa kıtası yeni arayışlara yöneldi.

Biyogaz, hayvan atıklarının toplanıp karıştırılmasından elde ediliyor. 


İHA’nın haberine göre, Ankara’da kurulan Biyogaz tesisi, 45 bin nüfuslu ilçenin elektrik enerjisini tek başına karşılayabilecek güçte elektrik enerjisi elde ediyor.

45 bin kişilik nüfusuna yetebilecek güçte elektrik enerjisi üretiliyor

Ankara’nın Akyurt ilçesine bağlı Ahmetadil Mahallesi’nde kurulan biyogaz tesisi ise ilçenin 45 bin kişilik nüfusuna yetebilecek güçte elektrik enerjisi üretebiliyor.

“Yeraltı suları korunuyor”

Biyogaz tesisinin ortaklarından Özgür Yıldız, tesisin ana amacı dışında hava kirliliğini engellediğini ve yeraltı sularını koruduğunu belirtti.

Üreticinin bertaraf etmekte zorlandığı atıkları ücretsiz bir şekilde aldıklarını bildiren Yıldız, diye konuştu.

“Ortalama 12 ile 14 bin hanenin elektriğini karşılıyoruz”

Tesisin Genel Müdürü Mehmet Arzak ise tesiste üretilen enerjiyle Akyurt ilçesinin elektrik ihtiyacının karşılanabileceğine dikkati çeken Arzak, “Tesisimizin kurulu gücü şu anda 3 MegaWatt (MW) lisans gücümüz 4 MW. Bu ilave bir MW’yi bölgede oluşabilecek atık durumuna göre hazırda bekletmekteyiz. Eğer işletmelerdeki hayvan sayısı ya da bölgedeki işletme sayısı arttığı zaman yeterli gübreye ulaşabilirsek, ilave 1 MW’yi de devreye sokarak kurulu gücümüzü 4 MW’ye çıkartabilmekteyiz. Şu anda fiili olarak çalıştığımız 3 MW ile ortalama 12 ile 14 bin hanenin elektriğini karşılamaktayız. Ortalama bir haneyi 4 kişi olarak kabul edersek sanayi kısmını dışarıda bıraktığımızda yaklaşık 45 bin kişinin elektriğini karşılayabilmekteyiz. Bu nüfusta Akyurt ilçesine tekabül etmektedir. Hane olarak baktığımızda Akyurt ilçesinin elektriğini karşılayabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Koku ve sinek vardı”

Köyde daha önce biyogaz tesisinin olmadığını ve bu yüzden köylünün sineklerden mustarip olduğunu belirten çiftçi Murat Demirci ise şöyle konuştu:
“Çevre kirliliğinden ötürü oluşan koku ve sinekten evlerimizde duramıyorduk. Köyümüz koku ve sinekten mustarip bir köydü. Şu anda bu durumlar ortadan kalktı. Ayrıca sıvı gübreleri tarlalarımızda hem sürümünü yapıyorlar hem de gübre ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Daha önceden kullanılan güz ve yaz gübresi en az yüzde 50 oranında azaldı. Bazı yerlere hiç gübre bile atmıyoruz. Sıvı gübre ile birlikte yüksek verim elde ettik. Köyümüzden sıvı gübre talebi çok fazla onun için böyle bir tesisin kurulması biz çok fayda sağladı. Ayrıca bu tesiste iki köyümüzden insanlar çalışıyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir