Uluslararası Hrant Dink Mükafatları bu yıl Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile Afganistanlı bayan hakları savunucusu Shaharzad Akbar’a verildi.
Uluslararası Hrant Dink Mükafatları için her yıl olduğu üzere, bu yıl da Agos Gazetesi’nin öldürülen genel yayın direktörü Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de 14’üncü kere merasim düzenlendi.
Çevrimiçi yapılan merasim, Hrant Dink Vakfı’nın toplumsal medya hesaplarından (YouTube, Facebook, Twitter, Instagram) yayınlandı.
İpek Bilgin’in Türkçe, Tuğrul Tülek’in İngilizce lisanlarında sunuculuğunu üstlendikleri ödül merasimi, ziyaretçilerin Hrant Dink’in hayatını ve uğraşını öğrenebilecekleri bir yer olan 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı’ndan sunuldu.
Tören, Ödül Komitesi Lideri Ahmet İnsel’in konuşmasıyla başladı. İnsel, ‘otoriter güçlerin yükselişe geçtiğine’ dikkat çektiği konuşmasında şunları dedi: “Bu gece, ülkemizde demokrasi uğraşının güçlenmesine, toplumda daha fazla kök salmasına ve tahakkümcü irade ve güçlerin demokratik usullerle etkisiz bırakılmalarına inancımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.”
Daha sonra konuşan Güney Afrikalı yargıç ve hak savunucusu Albie Sachs, şair Nazım Hikmet’in Hapishane Şiirleri’yle çok uzun yıllar evvel ülkesinde tanıştığını hatırlatarak şunları dedi: “Bu ödül merasimleri, yalnızca insan hakları konusunda özel ve kayda bedel bir şeyler yapmış bireyleri seçmek için değil, en derin karanlıklarda bile ışıl ışıl yanan o küçük alevi canlı tutmak içindir.”
Törende her yıl olduğu üzere bu yıl da daha adil ve eşit bir dünya için uğraş eden, ezber bozan risk alan kişi ve kümeler ‘Işıklar’ kısmıyla selamlandı. Bu kısımda Meksika’dan, Brezilya’dan, Rusya’dan, İngiltere’den ve Türkiye’den yıl boyunca hak gayreti yürüten kişi ve kümeler anıldı.
TÜRKİYE DIŞINDAN ŞAHARZAD AKBAR
Ödülün Türkiye dışından sahibi Şaharzad Akbar konuşmasında şunları dedi: “Birbirimiz için ışığı açık tutmanın bir yolunu bulalım. Hrant Dink’in ve Afganistan’daki inanılmaz bayan protestocuların yaptığı üzere adaletsizliğe karşı boyun eğmeden duralım.”
Akbar, Taliban rejiminin baskılarına karşı Afganistanlı bayanların yılmadığını belirterek memleketler arası kurumları dayanışmaya çağırdı.
TÜRKİYE’DE TİHV
Ödüllerin Türkiye’den sahibi, azabın ve makus muamelenin olmadığı bir dünyanın ve toplumsal barışın tesis edilmesine, demokrasinin gelişmesine ve insanlık onurunun korunmasına katkılar sunan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) oldu.
TİHV Lideri Metin Bakkalcı konuşmasında Hrant Dink’le buluşmalarından, özellikle ‘travma ve kimlik’ konusundaki görüş alışverişlerinden bahsetti.
Türkiye’nin ‘tamamlanamayan yaslar ülkesi’ olduğunu söyleyen Bakkalcı ‘işkencesiz bir dünya hayalini gerçekleştirmek için efor gösterdiklerini’ vurguladı ve mükafatı tüm dünyada azaba maruz kalan, kalmış ve azapları önlemeye uğraş gösterenler için aldıklarını söyledi.
“ATEŞİN DÜŞTÜĞÜ YERDE OLACAĞIZ”
Bakkalcı vakfın birinci genel lideri Yavuz Önen’in bir kelamını hatırlattı: “Ateş düştüğü yeri yakar, biz ateşin düştüğü yerde olacağız… Hâlâ ateşin düştüğü yerdeyiz ve olmaya da devam edeceğiz…”
Ödül müziğinde de imzası olan Arto Tunçboyacıyan, bu yıl da merasimin birleştirici bir müzik şölenine dönüşmesini sağladı. Geceye özel performanslarıyla Artyom Manukyan, Barabar, Gaye Su Akyol, Hi Violin Quartet, Melike Şahin ve New Gray katıldı.
Bilindiği üzere ödül her yıl, ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu mefkureler uğruna ferdi risk alan, ezber bozan, barışın lisanını kullanan ve bunları yaparken de insanlara çabaya devam etme yolunda ilham ve umut veren Türkiye ve Türkiye dışından olmak üzere iki kişi, kurum ya da tertibe veriliyor.