Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Emrah İtimat, testislerin toplar damarlarında meydan gelen genişleme nedeniyle görülen varikoselin bilhassa genç erkeklerde sperm kalitesini ve sayısını olumsuz etkilediği tabir etti. Hastalığın ağrı şikayeti ile kendini belirli ettiğini belirten Dr. Mehmet Emrah Güven, “Varikosel teşhisinin konulmasında en değerli usul doppler ultrasonografidir. Doppler USG klinik muayene tedavide karar vericidir. Varikosel, sol testis toplardamarının konumundan ötürü çoklukla sol tarafta oluşur. Varikosel ek taraflı olsa da sperm üretimini bozabilir. Varikosel tanısı konulduğunda sperm sayısında ve hareketlerinde bozulma varsa, testisteki ağrı günlük yaşantıyı etkiliyorsa tedavi uygulanmalı” dedi.
HASTA BİREBİR GÜN TABURCU OLABİLİYOR
Varikoselin ilaçlarla tedavi edilebilen bir hastalık olmadığını kaydeden Dr. Mehmet Emrah Güven, girişimsel bir yol olan Embolizasyon ile hastanın ameliyat olmadan sıhhatine kavuştuğunu lisana getirdi.
Bu metodun klasik cerrahiye tedaviye nazaran birtakım avantajlar sunduğunu vurgulayan Dr. İtimat şöyle devam etti:
“Tedavi alternatifleri açık cerrahi, laparoskopik cerrahi ve embolizasyondur. Üroloji uzmanları sıklıkla cerrahi teknikle tedavi uygulamaktadır. Embolizasyon süreci ise son yıllarda gitgide uygulanma sıklığı artan ve başarılı sonuçlar elde edilen bir formüldür. Süreç girişimsel radyologlar tarafından yapılan günübirlik bir süreçtir, gece hastanede kalmak gerekmez. Anjiografi ünitesinde lokal uyuşturma ile ultrason eşliğinde kasık toplar damarından yapılır. Süreçte özel kataterlerle embolize edilecek damara ulaşılır ve embolizasyon için özel tıkayıcı malzemeler kullanılarak yapılır. Süreç ortalama 45 dakika-1 saat sürer. İki saat takip sonrası hasta birebir gün olağan ömrüne dönebilir. Kasık toplar damarından yapılan süreçte rastgele bir iz kalmaz. Süreç lokal uyuşturma ile yapılır. Genel anestezi gerektirmez. Teknik olarak hem genişlemiş hasta damar hem de buna sebebiyet veren damarda embolizasyon ile sirkülasyon ortadan kaldırıldığı için çok aktif bir tedavi yoludur. Hastanın cildinde rastgele bir kesi yapılmadığından yara yeri ağrısı ve enfeksiyon riski yoktur. Cerrahi usul ile kıyaslandığında muvaffakiyet oranı benzeridir. Tekrarlama riski daha azdır.”