Çevresel faktörlerin ve beslenme tercihlerinin kolesterole neden olabildiğini belirten İç Hastalıkları uzmanı Dr. Mehmet Akif Öztürk, “Kolesterol içeriği yüksek besinlerden beslenme yahut fizikî aktiviteden uzak bir ömür şekli ile genetik faktörler kolesterol yüksekliğine yol açabilir” dedi.
HER 3 ŞAHISTAN BİRİNİN KOLESTEROLÜ YÜKSEK
Türkiye’de kolesterol yüksekliğinin yüzde 30 civarında olmasına rağmen gereğince tanınmadığını ve bu nedenle de önemsenmediğini belirten Dr. Mehmet Akif Öztürk, birçok kişinin bu durumu sıhhat ocağında bakılan kolay bir kan analizinde kolesterol seviyelerinin yüksek çıkması ile tesadüfen öğrendiğini söyledi.
Bununla birlikte hastalıklar ortaya çıkıncaya kadar şikayetlerin olmamasının da bu sonuçta tesirli olabildiğini belirten Uzm. Dr. Öztürk, kelamlarına şöyle devam etti:
“Yüksek LDL kolesterol vakitle damar duvarında değişiklere neden olarak gaye organ neresi ise oralarda hasara yol açar. Örneğin kalp krizine ya da beyin damar tıkanıklığı yaparak inmeye sebep olabilir. Tekrar yüksek trigliserit bedellerinde ise pankreas iltihabı riski vardır. Sonuçta yüksek kolesterolün ömür kayıpları üzerinde direkt ve endirekt tesirlerinin olduğu unutulmamalı.”
Yüksek kolesterolün bilhassa erkekleri kalp krizi, felç ve periferik arter hastalığı üzere sıkıntılar için daha yüksek risk altına soktuğunu söyleyen Uzm. Dr. Öztürk, birçok erkeğin yüksek kolesterole bağlı riskinin 20’li yaşlarda başladığını ve yaşla birlikte arttığına dikkat çekti.
KOLESTEROLLE İLGİLİ YANLIŞ BİLGİLERİN DOĞRULARI…
Uzm. Dr. Mehmet Akif Öztürk, sonuçları itibariyle son derece değerli olan bu sıkıntıyla ilgili toplumun hala kâfi bilgiye sahip olmadığı, birtakım bilgilerin de yanlış olduğunu belirterek bu bahiste kıymetli açıklamalar yaptı.
“SİGARANIN YÜKSEK KOLESTEROL İLE İLGİSİ YOKTUR”
Kalp ve beyin damar hastalıkları için sigaranın da kolesterol üzere risk faktörleri ortasında yer aldığını hatırlatan Uzm. Dr. Öztürk, “Bir bireyde hem kolesterol yüksekliği varsa hem de sigara içiyorsa hastalıklar açısından riski artırır. Münasebetiyle sigaranın kolesterolü artırıcı direkt tesiri olmasa da iki faktörün birlikteliği riski artırır” diye konuştu.
Uzm. Dr. Öztürk, kilo ile kolesterol yüksekliği ortasında teğe bir bağlantı olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Bazı olağan kilodaki şahıslarda de kolesterol seviyelerinin yüksek olmasına rağmen, kilo fazlalığı olan kimi bireylerde de kolesterol seviyelerinin olağan düzeylerde saptanabiliyor. Fakat kolesterol yüksekliği ile fazla kilonun birçok hastalık açısından risk oluşturabileceği unutulmamalı. Münasebetiyle istikrarlı beslenerek sağlıklı kilo korunmalı.”
Kolesterol yüksekliğinin belirtilerinin gaye organda hasar gelişene kadar oluşmadığını hatırlatan Uzm. Dr. Mehmet Akif Öztürk, “Dolayısıyla belirtimiz yok diye kolesterolümüz yoktur niyeti yanlışsız bir yaklaşım değildir. Bu nedenle belirtiler ortaya çıkmadan sistemli denetimlerde kolesterole de bakılmalı” açıklamasında bulundu.
ET TÜKETİMİ VE KOLESTEROL
Uzm. Dr. Öztürk, “Şüphesiz et eserleri kolesterol içeriği yüksek eserlerdir ancak şayet sizde genetik olarak kolesterol yüksekliğine yatkınlık varsa beslenmenize dikkat etseniz dahi kolesterol kıymetleriniz yüksek olabilir. Et tüketmiyorum münasebetiyle kolesterol sorunu yaşamam üzere bir fikir hakikat değildir” diye konuştu.
HEDEF KOLESTEROL DEĞERLERİ
Uzm. Dr. Öztürk, “Hedef kolesterol kıymetleri herkes için tıpkı değildir. Örneğin ortaya konmuş bir kalp hastalığı olan birey ya da diyabet hastaları için daha düşük kıymetler hedeflenirken büsbütün sağlıklı olup yalnızca kolesterolü yüksek şahıslarda amaç kolesterol bedelleri daha yüksektir. Hasebiyle herkes için maksat kıymetler de gerektiğinde tedavi yaklaşımı da farklıdır” diye konuştu.
Kolesterol yüksek saptandığında yalnızca hayat üslubu değişiklikleriyle bile düşürmenin ve muhakkak bir düzeyde tutmanın mümkün olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Öztürk, “Özellikle sağlıklı beslenme ve fizikî aktivite yapılacak ömür biçimi değişikliklerinin başında gelir. Şayet bu halde maksat kıymetlere ulaşılamaz ise ilaç tedavisiyle kolesterolü düşürmeye çalışırız” dedi.
“İlaç kullandığım için kolesterolüm denetim altında yediklerime dikkat etmem gerekmez” bilgisinin yanlış olduğunu vurgulayan Dr. Mehmet Akif Öztürk, bu nedenle tedaviden de istenilen sonuçlar alınamadığını ya da vakit aldığını belirterek kelamlarına şöyle devam etti:
“Kolesterol tedavisi tek başına ilaç tedavisiyle sürdürülmez. Ömür usulü değişikliği ve ilaç tedavisi birlikte yürütülmeli. İlaç kullanılsa da kolesterol içeriği yüksek besinlerin günlük diyetten çıkarılması gerekir. Bunun dışında da fizikî aktivitenin ek faydaları var.”
“KOLESTEROL BEDEN İÇİN ZARARLIDIR”
Kolesterolün bedende bulunan hücrelerin yapıtaşı olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Mehmet Akif Öztürk, bu nedenle ziyanlı olduğunu söylemenin gerçek olmayacağının altını çizerek şu bilgileri verdi.
“Beyin dokumuzda yüksek oranda mevcut. O yüzden kolesterol büsbütün ziyanlıdır diyemeyiz. Bizim için değerli olan dokularda bulunan kolesterol ölçüsünden fazla dolanımda bulunan kolesterol seviyeleridir. Hastalıklar için risk, sirkülasyonda bulunan özgür kolesterol istenen aralıklarda olmadığı vakit başlıyor.”