Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül, bir dizi temaslarda bulunmak için geldiği Kayseri’de, cezaevi önünde açıklamalarda bulundu.
Yaptıkları af davetinin siyasi değil, vicdani bir davet olduğunu kaydeden Sarıgül, “9 Nisan tarihinde parti olarak bir af davetinde bulunduk. Partimizin merkez karar yürütme konseyi almış olduğu bir kararla af davetini bütün Türkiye’de bütün cezaevlerinin önüne giderek kamuoyuyla buluşturmamızı istek etti. Şuanda 64’üncü cezaevinin önündeyim. Türkiye Değişim Partisi olarak af talebimiz siyasi bir talep değil, büsbütün vicdani bir taleptir. Pandemi şartları hasebiyle acil yargılamalar oldu. Gözden kaçan hususlar oldu. Şuanda cezaevlerinde 50 kişilik koğuşlarda çok daha fazla evlatlar kalmaktadır. 285 bin kapasiteli cezaevlerinde 300 binin üzerinde mahkum var. Bilhassa esnaflarımız pandemi şartları hasebiyle çeklerini ve senetlerini maalesef ödeyemediler. İçeride çok sayıda esnafımız var. Pandemi ve ekonomik şartlar nedeniyle hudutlu, gerilimli ve hakikaten o heyecanla ne yazık ki farkında olmadan birçok olaylara sebebiyet verildi. Bir el maalesef çocuklarımıza değdi ve 90 binin üzerinde evladımız şuanda cezaevlerinde uyuşturucu batağıyla karşı karşıya bırakıldı. Uyuşturucu batağıyla karşı karşıya bırakılan, satan değil, yalnızca ve yalnızca içtikleri için cezaevlerinde bulunan binlerce mahkum var. O nedenle şefkatli devletimiz, bereketli devletimiz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Atalarımızı, dedelerimizin ve ecdadımızın bize bıraktığı bu bayrağı bugüne kadar nasıl koruduysak bugünden sonrada ebediyen koruyacağız. O nedenle büyük devletimizden, şefkatli devletimizden anneler için ‘affet Türkiye’m, çocuklar için ‘affet Türkiye’m. Cezaevlerinde dünyaya gelen ve hayatla buluşamayan 5 binin üzerinde çocuğumuz var. Bu çocukların hayatla buluşması için affet Türkiye’m. anneleri ve babaları içeride olan ve onlara kavuşamayan, onlara daha sarılamayan binlerce çocuğumuz var. bu çocuklar için affet Türkiye’m. kardeşlik hukukun yeni baştan gelişmesi için affet Türkiye’m. Bu noktada bütün siyasi partileri kardeşlik hukuku için ‘affet’ davetimize karşılık vermeye davet ediyorum. Bu noktada MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin af çalışmaları bizim için son derece kıymetlidir. Bu bahiste Adalet Bakanlığı’nın ‘kader mahkumları için bir çalışma yapıyoruz’ demesi bizim için son derece kıymetlidir. Af davetini yaptıktan sonra yarı açık cezaevinde bulunan 85 binin üzerindeki mahkumun mühletleri 2023 ağustos ayına kadar uzatıldı. Bu da bizim için son derece pahalıdır. Daima birlikte anneleri ve babaları güldürmek için, çocukların yüzünü güldürmek için bir defa daha Kayseri Cezaevi’nin önünden cennet vatanımdaki bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Gönlü geniş Türkiye’me sesleniyorum. Affet Türkiye’m” biçiminde konuştu.
“Sahalarda 8 tane yabancı değil, 8 tane Türk olmalı”
Bir gazetecinin Türkiye’deki yabancı futbolcu kuralını sorması üzerine Sarıgül, “Biz ekonomik milliyetçilik yapan bir siyasi partiyiz. Biz ekonomik milliyetçiliği savunuyoruz. Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı. O nedenle futbol federasyonuna ve bütün spor kulüplerine davette bulunuyorum. Artık kendi gruplarımızın oyuncularını sayamıyoruz. Artık kendi gruplarımızın oyuncularının isimlerini dahi bilmiyoruz. 1974’lü yıllardaki kadroları sayabiliyoruz lakin yeni ekipleri sayamıyoruz. O nedenle Türkiye’de alanlara baktığımız vakit ne yazık ki bizim evlatlarımız oynamıyor. Saha da yabancılar oynuyor. Bu yabancıların oynaması da bizi üzüyor. O nedenle 3 tane yabancı oynamalı, 8 tane bayrağımızı taşıyacak, bizim kanımızı taşıyacak Türk futbolcular oynamalı. Bu türlü bir şey olabilir mi. Kadrolara bakıyorum 10 tane yabancı var, 1 tane Türk futbolcu var. Bu beni kahrediyor. O gelecek olan 3 tane yabancı da en kaliteli olmalıdır. Değerli oyuncular gelmeli ve onlardan da bir şey öğrenmeliyiz. Şuanda Türk futbolcularına bakıyorum, alana bakıyorum, adeta yabancıların bir cenneti haline gelmiş. Topa vurmasını bilmeyen yabancı gruplarda oynuyor. Dünya kadar da para alıyor. Türk futbol grubuna bakıyorsunuz, UEFA’da 10 basamak birden geriliyor. Ulusal kadroya bakıyoruz. Almanya’dan bir tane hoca gelmiş. Bizim Türk hocaları kadar kapasitesi yok. 50 bin nüfuslu adaya gidip yenilip geliyoruz. O nedenle futbolda ekonomik milliyetçiliğe davette bulunuyorum. Futbolda ekonomik milliyetçilik yapmalıyız. Alanlarda 8 tane yabancı değil, 8 tane Türk olmalı. 3 tane yabancı olmalı. Kendi alanımızda Türk futbolculara hasret kaldık” diye konuştu.
“Bir siyasi parti genel lideri olarak hangi ülkeye gidiyorsam, attığım her adımı, yaptığım bütün konuşmaları kamuoyu ile paylaşırım”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretini pahalandıran Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül, “Biz parti olarak önümüzdeki günlerde İngiltere, daha sonra Amerika, akabinde da Almanya ziyaretimiz olacak. siyasi parti genel liderleri demokratik bütün ülkelere gidebilmeli, bütün ülkelerde temaslarını yapabilmeli. Orada Amerika varsa, burada Türkiye var. Ben Amerika’ya gittiğim vakit onlar kendi menfaatlerini savunur bende bayrağımızın, toğrağımızın menfaatlerini savunurum. Ben Amerika’ya gittiğim vakit ‘ABD, Türkiye’den elini çek kardeşim. Türkiye’deki bütün huzursuzlukları sen yapıyorsun’ derim. Türkiye’de sınıt ötesinde ne kadar operasyon varsa, hudut ötemizden ne kadar şehit geliyorsa bu şehitlerimizin kanında Amerika’nın bayrağı vardır. O nedenle Amerika’da ‘Kürt yurttaşlarım ve Türk yurttaşlarım kardeştir. Kalleş olan Amerika’dır’ derim ve gittiğim vakit bunun hesabını sorarım. Bir siyasi parti genel lideri olarak hangi ülkeye gidiyorsam, attığım her adımı, yaptığım bütün konuşmaları kamuoyu ile paylaşırım. Hangi ülkeye gidiyorsam da Dışişleri Bakanlığına gerekli bilgileri veririm ve yetkililerle de orada yapacağım temaslar konusunda hem onları bilgilendiririm hem de onların mihmandarlığından yararlanırım. Zira ben oraya gittiğim vakit partimi temsilen gidiyorum. Partimiz, ülkemizin gelişmesi, güçlenmesi ve memnun olması için yollardaysa o vakit genel lideri bağımsız hareket edemez. Attığı her adımdan bilgi vermek durumundadır. Zira biz ‘Alparslan’larda bizim, Fatih Sultan Mehmet’ler bizim. Mustafa Kemal Atatürk’lerde bizim’ diyoruz. Bizim partimiz hiçbir dış güçten icazet alan bir parti değildir” sözlerini kullandı.